10 Kasım 2008 Pazartesi

Aralık ayına doğru bir bakış…

Aralık ayına doğru bir bakış…

Aralık ayı kışı söyler. Aralıktan bakar dünyaya ve dünyada beyazın altına gizlenmiş güzellikleri bulmaya çalışır. Eskiden Aralık ayında yer kürenin kuzeyi beyaz olurdu. Şimdi kutuplarda dahi beyaz örtü gitti, yerini gri bir renge bıraktı. Denizin ortasında beyaz bir kütle dolaşır, aralıktan bakmaya çalışırız, giden olana ve gelene…

Aralık ayı eskiden kıştı, şimdi sonbahar! Yaprakların yeryüzünü örttüğü ay oldu son yıllarda. Dökülen ve uçuşan yapraklar… Uçuşan yapraklar sadece doğada değil, takvimlerin son yaprağını da sembolize eder. Yeni bir başlangıç, yeni umutlar beslenirdi eskiden, şimdi sadece hangi ayda olduğumuz ve hafta sonu ne zaman geleceğini sorar olduk yakınlarımıza. Geçen günlerden ve gelmekte olanı düşünecek kadar zamanımız bile yok. Eğer çocuklarımız varsa, onların ne kadar hızlı değiştiğine şaşırarak bakıyoruz, değişen biz olduğumuzu görmüyoruz. Değişim kaçınılmazdır, tek değişmeyen şey değişimin kendisi deriz!

Aralık ayı bir doğumu sembolize eder. Son gününde gelir yeni bir yıl. Hıristiyan dünyası doğum günü konusunda anlaşmazlık içindedir ama yeni yılın hangi gün geldiğini biliriz. İsa bazılarına göre Aralık 24’de doğdu, bazılarına göre Ocak! Fakat ortak bir nokta vardır, yeni yıl 31 Aralık bitiminde doğdu! Aralık ayı demek doğum ayı demektir. Doğanın doğmasına daha üç ay vardır ama biz erken kutlarız gelen olanı. Takvimleri değiştirir, o doğum anı sarhoş oluruz. Başımız döner, çünkü gitmekte olanı hissederiz. Ne çabuk geçti, bir göz açımı kapaması arası. Aralık ayında seks başkadır! Çünkü göz açımı kapaması arası çoğalmalıdır, çoğalmak ve bir gölge bırakmak ister iç güdüsü ile insan! İçgüdü nedense insanda aralık ayına denk gelir, kediye ise Mart! Aralık ayı bir anlamda insan için Mart ayı sayılır! Fakat doğum tarihlerine baktığımızda bu dengeyi nedense göremeyiz! İnsan için çoğalmanın ayı yoktur!

Aralık ayı diğer aylardan farklı olması belki kışın getirmiş olduğu beyaz örtüdür. Eskiden sobalar vardı, ondan önce tandır. Bir sıcaklığın etrafında yapılan sohbetlerin izleri vardır duvarda. Şimdi duvarlar daha soğuk ve sessizdir. Yatak odaları özel sesleri saklar! Yatak odaları özel sesleri saklar ama Aralık ayı hediyesi de özeli içinde barındırır! Özel olanı diğerler görmez ama hisseder!

Aralık ayı günahın ortaya çıktığı ay olarak kabul edilir, o yüzden günahtan arınma ayıdır. Çünkü bu ayda doğan İsa, tanrının günahı olarak kabul edildiğinden, doğan tüm çocuklar Hıristiyan inancına göre günahkar olarak doğar, doğumdan sonra vaftiz edilerek af edilir. Günahın ortaya çıktığı ve af edildiği aydır! Aralık sadece sözlük anlamı ile aralık değildir, yaşama bakışımızın ve geçmişe doğru kapı aralığından bakmaktır. Aralıktan bakar insan ve görmek istediğini görür! Geleceğe doğru bakan falcılar da bir aralıktan bakarlar. Bir olayı anlatırlar, genelin içinde özeldir anlattıkları şeyler.

Aralık ayını bu kadar özel kılan ise dünyada bir standart kazandırmak isteyenlerdir. Bütün özel aylar ve günler dünyanın her tarafında kutlanıyormuş gibi algılanır ve o günlerde bütün insanlık o şekilde davranması beklenir. Bu bir ticari/ siyasi beklenti olabilir, fakat kültürler ve gelişim bunun standart olamayacağını söylemesine rağmen, son yıllarda gelişen teknoloji ve iletişim sayesinde bir kısır döngüye ve ortak eğlenmeye, algılayamaya doğru gidiliyor. Farklılıkların daha çok ortadan kalktığı bir evrenselleşme hareketi, insanın algılayışını da yok ediyor ve aralık ayında olduğu gibi sadece takvim değiştirme anlamına gelebiliyor. İnsanlar komedi filmlerinde olduğu gibi gülme efekti ile güler hale geldi. Belirli günlerde sevişme, çiçek alma, parfüm kullanma durumlarını da takvimler belirlemeye başlamıştır. Aralık ayı bizim için o kadar önemli değilken şimdi önemli olmasının tek bir nedeni var, o da evrenselleşme ve global tercihlerdir!

Aralık ayında aralıktan baktık, ne gürdüysek kendimize göre paylaştık! Aralık ayı size mutluluk getirsin, sağlık hep yanınızda olsun.

Hiç yorum yok: