20 Haziran 2010 Pazar

Çorum



Çorum

Tarihimiz içinde öyle noktalar vardır ki, kırılma noktası olarak görebilirsiniz. Bu kırılma noktaları, gelen büyük felaketin ayak sesleridir. Cumhuriyet gibi kısa tarihimiz içinde öyle toplumsal olaylar yaşadık ki, toplum içinde travmalara ve güvensizliklere bizleri sürükledi.

Çorum, Maraş olaylarından sonra başlayan olayların sadece biridir. O dönemin başbakanı olan Demirel; “Siz Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın!" diyecek kadar gözlerini karartmıştır. Olaylarda taraftar olan hükümet, gerekli önlemleri almayarak ölü sayısını fazlalaşmasına bir anlamda destek vermiş oldu. İktidar koltuğunu kaybetmek istemeyen Demirel, “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” gibi vecizeleri bu çatışmalar sırasında söylemiştir.

Çorum’da Maraş katliamında olduğu gibi senaryo uygulanmış ama bu sefer direniş komiteleri kendiliğinden kurulduğu için başarıya göreceli olarak ulaşamamıştır ama sonuç itibarı ile gidilen o süreçte hedefine tam anlamıyla ulaşılmıştır. Çorum, 12 Eylül sürecinin önemli kırılma noktalarındandır ve MHP destekli bu katliam haklar arasında ki güvensizliği daha da artırmıştır ve cepheleşme birilerinin istediği yönde gelişmiştir.

Çorum’da sağ sol ve mezhep çatışması yoktur, açıkça sivil faşist bir katliamdan söz edilebilinir. Bu katliamın meyvesini 12 Eylül’de almışlardır…

Mayıs sonlarında başlayıp 10 Temmuz'da biten olaylarda toplam 57 kişi öldü, iki yüzü aşkın kişi yaralandı. Üç yüze yakın bina tahrip edildi. Binlerce aile başka yerlere göç etmek zorunda kaldı.

Çorum olayları davası 8 yılda bitti: Mahkeme, 2 sanığa önce ölüm cezası verdi, daha sonra 24'er yıl ağır hapis cezasına çevirdi. Öteki sanıklar serbest bırakıldı.

Hiç yorum yok: