3 Ağustos 2010 Salı

Faili meçhul!

Faili meçhul!

Faili meçhul ne zaman yaşantımızın içine girdi, ne zaman faili meçhuller için İstanbul Galatasaray Lisesi önünde oturduk?

Hasan Ocak ile simgeleşti. Ailesine gece yarısı gelen telefonda oğullarının nerede olduğunu söylüyordu.

Faili meçhul cinayetlerin kurbanlarının bazılarının ayakkabı bağcıkları çıkarılmış olarak bulundu!

Faili meçhul cinayeti işleyenler, birinden emir almadığı sürece parmağını oynatmayacağını düşünüyorum, çünkü o parmak sahibi profesyoneldir!

Profesyoneller ise karşılığı olmayan işlere imza atmaz. Birinin emir vermesi gerekli, yoksa profesyonel düşünüp onu hayata geçiremez, çünkü risk almayı sevmez!

Faili meçhul cinayetler tarihimiz içinde yeni değildir. Karanlık bir sokakta, kimin tarafından öldürüldüğü belli olmayan aydınların cinayetleri genelde faili meçhuldür. Batılılaşma serüvenimize başladığımız günden beri, faili meçhuller hayatımızın içinde hep olagelmiştir. Osmanlı döneminden, cumhuriyet dönemimize ve 12 Eylül sonrası cinayetler, bir zincir gibi, bir birine bağlı olarak işlenmeye devam etmiştir.

Cumhuriyet döneminin en kapsamlı faili meçhul cinayet, Maraş’ta işlenmiştir. O dönemin bürokratları bugün hala görevlerinin başındadır.

Emekli koramiral; faili meçhul cinayetler acaba devlet politikası mı diye soru sordu. Soru haklıydı, çünkü faili meçhul cinayeti işlediği söylenenler cezaevinde yatıyordu ama onu planlayanlar dışarıda vicdanları ile hesaplaşmadan yaşıyorlardı! Bugüne kadar açıktan soru soranlar vatan haini gözü ile bakılıyordu. Bu sefer soru soran önemliydi, hain olacak konumda değildi.

“Bu vatan için kurşun sıkanda, kurşun sıkılanda kahramandır” diyenler ve onların bir emrini şak diye yerine getirenler, tarih sayfalarındaki yerlerini koruyorlar, henüz mahkeme önüne çıkmış bir iddia yok…

Devlet politikası olduğu kabul edilirse, tarihimiz içinde yer alan bütün faili meçhulleri yeniden sorgulamak ve faillerin siyasi tarafı sorgulanması anlamına gelir… Bu da tarihin yeniden yazılması ve kişilere verilen payelere yeniden isimlendirmesi anlamını beraberinde taşır. Bugün yaşanan kan tutulmasının sonuçlarının gerçek nedenleri ortaya çıkarsa eğer, devletin içinde bulunduğu sarmaldan çıkması için bir şans anlamına gelir. Bugüne kadar söylenen yanıltıcı cümleler yerine, gerçek veriler ile konuşmak ve yüzleşmek için bir fırsattır.

Faili meçhul cinayetlerin emir komuta zinciri içinde yer alan tüm unsurların çıplak olarak ortaya çıkması, demokrasi için atılacak en büyük adımdır. İşin siyasi boyutundan, tetik boyutuna kadar olan aşamasında yer alanların yüzüne, gün yüzünün vurması demek, tarihimizin yeniden yazılması ve sorgulanmasını da beraberinde getirir.

Faili meçhul sadece sonuçtur, nedenleri bugüne kadar veriler tam olamadığı için tartışılamadı ve hep söylence boyutunda kaldı.

Siz hiç Galatasaray Lisesi önünde oturanlara ve ellerinde tuttuğu fotoğraflara baktınız mı? Kaç faili meçhul var, faili karanlıkta yok olan?

Sadece tetiği çekenin ceza verildiği adalet eksik adalettir. Eksik adalet ise, cinayetlerin devamına da bir anlamda onay vermek anlamındadır.

Hiç yorum yok: