29 Mart 2011 Salı

Silah ve nükleer tesisler arasında bağlantı var mı?

Silah ve nükleer tesisler arasında bağlantı var mı?
Silahlanma yarışı ve sonucu, İETT otobüsünde oturmak için koltuk yüzünden tartışan iki kişiden biri silahını çıkardı ve otobüs içinde tartıştığı kişiyi vurdu. Vurulan kişi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Otobüs şoförünün verdiği bilgiye göre, en büyük şans otobüste fazla insan olmamasıydı.
Silahı belinde taşıyan adama ve eline geçen fırsatta kullanmaktan çekinmeyen birine silahın ruhsatını kim verdi, kim bu silahı ona sattı? Bu soruları sorarsanız, o zaman devletin yapmış olduğu silah ticaretin bilgisine ulaşırsınız. Özel ve resmi kurumlar, sivil vatandaşa her türden silahı satma ve resmi kurumlar aracılığı taşıma hakkı veriyor.
Yemen’de iç çatışmalarda kullanılmak için gönderilen silahlar bir ülkede el konulmuş. Silahların seri numarasından hangi ülkede üretildiği hemen ortaya çıkmış, meğer bizim ülkemizden silah gidiyormuş… Her türden ticaret mubahtır, çatışmada en çok silah ve kurşun satılacağını düşünen iş bilir tüccarlarımız, silahları el altında o ülkeye göndermiş ama yolda iş kazasına uğramış ve yakalanmışlar. (sigorta firmaları bu ticareti sigortalamadıkları için de, tüccarımız büyük zarara uğramış) Sanırım, silah tüccarı olan vatandaşlarımız, zararlarının karşılanması için hükümetimize başvuru yapmışlardır. Silah almak için aldıkları kredilerin geri ödenmesi için yeniden düzenlenmesi, faizlerin silinmesi için ricada bulunmuşlardır büyük olasılıkla. Ülkemizde silah bulundurmak ve satmak serbesttir.
Bir bayram günü kapısını çalan çocukları evine alıp, onlara taciz eden, erkek çocukları hemen öldürüp parçalara bölen insan, bu ülkenin insanıdır. Ve yakında hapishanede ‘kader kurbanı’ olarak anılacak ve seçimlere yakın zaman dilimi içinde, mahpushanelerimizin doluluk oranı göz önüne alınarak çıkarılacak bir kararname ya da yasa ile bu ‘kader kurbanı’ vatandaşlarımıza özgürlükleri geri verilecektir. Ölenin ailesi yasalara saygılı olduğu için, çıkan bu vatandaşın hükmünü aile meclisi kararı ile yerine getirecek bir ‘kader kurbanı’ bulunacak ve oluşan bu girdap zaman tünelinde kendisini tekrarlayacaktır.
Silahlanma yarışı elbette çatışmaların sonucu ortaya çıkar ve çatışmanın oluşması içinde koşullar hazırlanır. Bu yarıştan elbette üretici ve satıcılar ve de ithalatçılar kazanacaktır. Kaybeden insan olacaktır…
Kuzey Afrika, Arap yarımadası çatışmaların en yoğunlaştığı günleri yaşıyor, o çatışmaların olduğu bölgelerde, silah tüccarların da cirit attığı alan olması kadar doğal bir şey yoktur. Bizde silah ticareti serbest olduğuna göre, bizim silah tüccarlarımızda oralarda sıcak para ile buluşmaları kadar doğal bir şey yoktur diye düşünüyorum. Bu tüccarların 12 Eylül öncesi nasıl bir yol izledikleri konusunda Uğur Mumcu bir çok araştırma yapmış ve Abdi İpekçi Cinayetinden, 1 Mayıs katliamına kadar bir çok olayda bunların parmak izlerini yakalamıştı ama sonuç alınmadan bir bomba ile vücudu ortadan kaldırıldı. Araştırmayacaksın, sorgulamayacaksın, sormayacaksın dediler.
Serbest bırakıldı her şey ama kimse bilmez bu silah tüccarların adını, yerini… ama sokalar ve mahallelere kadar gelen silah satan dükkanlar ile karşılaşmanız artık şaşırtıcı değildir, her türden ve boydan silah camekanları süslüyor.
Silah ile nükleer tesisler arasında bir bağlantı kurmadı hükümetin başbakanı “ama sonuçta ikisi de öldürür, ikisini de yasaklamanın anlamı var mı” diyebilirdi. Doğal gaz ile nükleer tesisleri bir biri ile karşılaştırandan, silah ile nükleer silahları karşılaştırmasını beklerdim açıkçası. “Ha küçük bir silah almışsınız, ha atom bombası. Her ikisinin de ticareti serbest olmalıdır. Sonuçta atomda insan öldürüyor, silahta” diyebilirdi. “Atom silahı üretmek için nükleer tesislerine ihtiyacımız var, onun için nükleer tesis kurmalıyız, bakın çevremizde bizi tehdit eden bir çok unsur var, onlara karşı elimizi güçlendirmek için nükleer tesis kurmak ve işletmek zorundayız” diyebilirdi. Demedi, beni hayal kırıklığı ile baş başa bıraktı.
Silah satan tüccarlarımıza teşvikler verilmeli, onların oluşan borçları ertelenmeli ve faizlerini silmeliyiz, çünkü onların çalışma alanları risklidir ve de mallarına el konulma tehlikesi vardır.
Otobüste iki kişi bir koltuk yüzünden tartışmış, biri belindeki silahı çıkarmış ve ateşlemiş. En büyük şans, otobüsün çok kalabalık olmamasıymış… Otobüste pencereden dışarıya bakan gençler, aman dikkat edin, yolcuların bellerine bakın ve eğer bir kabartı filan görürseniz, hemen yer verin. Ne olur ne olur…

Hiç yorum yok: