7 Nisan 2008 Pazartesi

Girdaba girerken…

Girdaba girerken…

Bir girdabın içine doğru itekleniyoruz. Faşist saldırılar Akdeniz Üniversitesinde başlamış, silah kullanıyor. Kars’ta bir kız çocuğuna tecavüz ediliyor, edenler ise belli. Akdeniz saldırısı ile onun arasında direkt bir bağlantı yok, fakat bakarsanız girdaptan dolayı bağlantı kurulabilinir.

Girdaba girince olayların başı ile sonu veya nedenleri ile sonuçları arasında bağlantı kuracak zamanın olmaması anlamına gelir. Olaylar o kadar hızlı ilerler ki, kişi beklemediği yerde, beklemediği ilişkiler içinde kalabilir. Girdap demek kaos demektir ve kaos ortamından en çok yararlananlar şampanya bardaklarını havaya kaldırıp bizim çocuklar şerefine söz söyleyenlerdir.

Bir savunmasız kız, sekiz ay boyunca tecavüz ediliyor. Tecavüz edenler listesine baktım, gazeteci, siyaset yakını ve asker. Bugünkü kaos ortamın özeti gibi!

Akdeniz üniversitesinin yurtlarında başlayan olaylar günler sürmeye başladı ve ağır yaralanan öğrenci var. Kalabalığın ortasında çember sakalı biri elinde silah ile ateş ediyor. Bütün gazete sayfalarında fotoğrafı gözüküyor. Elinde silah olan bana göre katildir, katili hepimiz fotoğraflardan gördük. Korkutmak için ateş etmiyordu, öldürmek için. Kan ile beslenenler yine kan akıtmaya başladılar.

Bugün bütün gazeteleri taradım, hangi olayları görmüşler diyerek. Kadıköy mitingini görmemiş AKP taraftarı basın, görenlerde son anda çıkan küçük bir olayı işlemişler konu olarak. (Kim neden o kalabalığın içinde kavga eder, kavga etmek için yürüyüşleri mi bulurlar, kavga hem sınıf için denir, hem de sınıf taraftarı olduğunu söyleyenler birbiri ile kavga ederler, okuduğum haberler üzerine bu yorumu yapmadan geçemedim.) Orada insanlar yağmurun altında neyi istedikleri duyulmamış, onların basınında. Akdeniz üniversitesinin öğrenci yurdu önünde başlayan olaylar sağ ve sol çatışması olarak gösteriliyor, demektir ki sorunun özüne kimse dokunmak istemiyor. Orada faşist bir saldırı mevcuttur, o saldırının koşullarını hazırlayan bugünkü kaos ortamının yaratıcılarıdır.

Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde okullar bir haftadır tatilmiş, duymamıştım. Duyunca şaşırdım. Orada meğer daha önce olmuş olaylar. Kimin haberi var olan olaylardan, basın kimin hizmetinde olduğu ortada değil mi? Hangi olayı veriyor, hangisini vermiyor? Hangi üniversiteler şimdi olaylar nedeniyle kapalı, bileniniz var mı?

"Deja vu", "ben bu veya buna benzer bir şeyi daha önce yaşamış, görmüştüm" hissine kapıldınız değil mi, her bunalım döneminde sanki birileri aynı senaryo ile oyun oynamak ister gibi sahneye konuyor. Bu dönemde kimler karlı çıkıyor, kimler kaybediyor? Ortada olmasına rağmen, bir anda bizler kendimizi bir girdabın içinde bulabiliyoruz. Bu girdabın ekonomik kaos boyutunu ise acı bir şekilde hep beraber yaşayacağız!

Kaos ortamından kimler karlı çıkıyor, düşündük mü?

Hiç yorum yok: