25 Temmuz 2008 Cuma

Üniversiteler tamamdır Mr. Gülen!

Üniversiteler tamamdır Mr. Gülen!

Fethullah Gülen manevi liderliğinde eğitim konusunda yaptırdığı yatırımlar dikkat çekmiştir. Bu yatırımlar sadece ulusal sınırlar içinde değil, evrensel boyutta olmuştur. Sadece Türklerin yaşadığı yerlerde değil, Afrika’nın en ücra ülkesinde bile okullar açılmıştır. Eğitim hedefe giden en emin ve uzun yoldur.

F tipi okulların bazıları soruşturmalara uğradı, devletleştirildi. Birkaç ülkede ise soruşturmalar devam etmektedir. Ülkemizin eğitim konusunda açlığı bildiğimiz gibi 12 Eylül sonrası özel bireylere açılarak giderilmeye çalışılmıştır. Dershaneler ve özel okulların açılması yönünde teşvikler ile kişilere / kurumlara ait okular çoğaltılmıştır. Bu okullar başlangıçta masum görünümlüdür, eğitim vermektedir. Ulus devletin kurallarını, resmi tarih tezleri ışığı altında gelen öğrencilerine vermiştir.

Özel okullar başarılarını yüksek tutabilmek için zeki öğrencileri okullarına alabilmek için kampanyalara kadar işi ilerletmiştir. Ne kadar başarılı öğrenci olursa o kadar ilgi artacağı ve ilgi sonucunda sürekli olacağı kabul edilmiştir. Eğitim ticari bir araç olmuştur. Eğitim ticari bir araç oldukça doğal olarak genel kültür öğretme önemini kaybetmiştir. Çünkü hedef başarılı olmaktır. Başarı ise hedefte olan sınavlardır. Sınavlarda gösterilen başarılar okulun öğrencilerin ve velilerin ilgisini artırmıştır. Başarı kazanç demektir. Sınava göre eğitim dönemi başlamıştır.

Sınavlar okullarda öğretilen dersler ile ilgili değildir, dershanelerde ve özel okullardaki müfredata uygun biçim almıştır. (Son yıllarda yapılan sınavlardaki başarı oranlarına bakınca normal devlet okulunda okuyan ve dershaneye gitmeyen öğrencilerin başarı oranın ne kadar düşük olduğunu görürsünüz.) Dershaneye gitmiş öğrenciler gitmeyenlere göre daha çok başarılıdır. Bu durumda veli yemez içmez çocuğun dershane parası için özverilerde bulunur. Devlet okulları çocuğu oyalama merkezi olurken, özel okullar ve dershaneler hedefine kitlenmiş bir şekilde eğitim (!) vermeye devam eder. Eğitimin başarısı her sınav sonrası binaların üstünü örten büyük reklam panoları ile duyurulur.

Akıllı ama parası olmayan çocukların özel okullar ve dershanelerden yararlanması için vakıflar ve burslar bulunmuştur. Bu vakıflar aynı zamanda öğrencisinin her türlü ihtiyacını karşılar. Bu ihtiyaç karşılanırken vakfın ya da derneğin hedefine yönelik ideolojik eğitim verilmesi de unutulmaz. Öğrenci vicdani olarak borçlandırılır, ileriki yıllarda hepsinden de olmasa büyük bir çoğunluğundan bu borç talep edilecektir. Vicdanlara seslenilen çağrılar elbette karşılıksız kalmayacaktır. Yeter ki çağrının zamanı uygun olsun. Borçlandırılmak son yılların vazgeçilmez bir aracı olmuştur. Borçlanan insan borucunu ödeyene kadar özgür değildir.

Eğitim sabır işidir, uzun zaman gerektirir. Bir birikim işidir. Yeteri kadar birikim içinde yayılmak gerekmektedir. Ne kadar geniş çevre içine yayılırsanız o kadar başarı oranınız artar. Hedefine tam olarak kilitlenen yürüyüşler genelde başarıya ulaşırlar.

F okullarından mezun olan öğrenciler başarılıdırlar ve hedeflerine ulaşırlar. Onlar meslekleri, diplomaları olan birer bireydirler. Hayatın içindedirler. İbadet özgürlüklerini zorlanmadan yerine getirirler. Onlar şekilci değildirler. Hedefe varana kadar modern yaşam tarzını benimsemişlerdir. Onlar gelecek olarak eğitildiler ve artık gelecek bugündür.

F okullarından mezun olanlar ülke saffına yayılmış üniversiteler (ki, eğitim kurumlarının nihai amacı bu üniversitelere öğrencilerini yerleştirmekti), öğrencilerini değil, okumuş ve meslek sahibi olmuş eski öğrencilerini bu kurumların başında görmek istiyor. Gelecek için yetiştirilen öğrenciler kurumları yönetir konuma gelmiştir. Bu durumda bu politikayı ve stratejiyi ortaya koyanlar manevi sahibine başlıktaki seslenmeleri kadar doğal ne olabilir?

Üniversiteler tamamdır Mr. Gülen! Şimdi yeni hedeflere doğru bakmak zamanıdır! Sizce yeni hedefler neresi olabilir?

Hiç yorum yok: