1 Nisan 2008 Salı

Mizahçıların gününden…

Mizahçıların gününden…

Bugün bir Nisan ve mizahçıların bayramıdır. Mizah haftası düzenlenir, mizahçılar konuşmacı olarak katılır. Mizahçılar bir mahkeme kapılarında anımsanır, bir de 1 Nisan’da. Bugün mizahçıları anmak ve anlamak günü olmalıdır, fakat kimse mizahçıyı anlamak içine girmez. Onlar sadece güldüren insanlardır. Onların sorunları yoktur. Onlar ki hep altın kafeste yaşayan bireylerdir! Onların dernekleri vardır, yerleri kendilerine aittir, hatta İstanbul’daki genel merkezi bir Yerebatan sargıcının çıkış kapısındadır. Orası da belediyeye aittir, istediği an belediye atabilir.

Mizah müzesi vardır, kendisine ait değildir binası, her an ‘müze kapandı burayı alışveriş merkezi yapacağım!’ diyen biri çıkabilir. Mizahçı ne yapabilir, 12 Eylül’de ne yapabildiyse onu yapar, alır karikatürleri bir depoya koyar, bir olanak bulana kadar. Mizah hicivdir, mizah yergidir, mizah muhaliftir. Fakat günümüzde mizahın bu yönü hep belden aşağı kullanılıyor! Siyasi mizah yaptın mı, mahkeme kapılarında mübaşirin ismini çağırmanı beklersin. Mizah yapmak tehlikeli iştir, aç kalma ve tek başına kalma riski hep vardır.

Bugün mizahçıların günü, bütün insanlar bir günde olsa kendilerini mizahçı olarak görüp arkadaşlarına dostlarına şakalar yaparlar. Bazıları ağır olur, bazıları hafif ama genelde bugünü şaka yapma günü olarak kutlarlar. Fakat hayat şaka yapmaz, Nisan’da neler olmuş diye tarih sayfalarına bakın. 1979 - Humeyni, İran İslam Cumhuriyeti'ni ilan etti. İran halkı için bir nisan ne anlama gelir? Resmigeçitler filan yapıyorlar mı İran’da?

Bizde ne olmuş, bakalım; 1949 - Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine katıldı. Şaka gibi değil mi? 1949 yılından bu yana insan haklarında ne gibi değişiklikler oldu? Kaç insan işkenceden öldü ve sakat kaldı? Onun için tutulmuş bir tutanak vardır, çünkü bizde her şeye tutanak tutma alışkanlığı vardır. Toplantı yaparsın tutanak tutarsın! Ne için?

Kudüs 1950 yılından beri iki parçalı, bir orada yaşayana sorsak şaka nedir diyerek, sanırım şehrin parçalanmasıdır diyecek! Bazı şakalar tarih içinde acı verir ve o acıyı bugüne taşırız. Bir gün mutlaka Kudüs tek bir şehir olacaktır. Parçalanmış şehirler ve parçalanmış aileler. Bir gün parçalamışlıklar ortadan kalktığında gerçek bayram o zaman kutlanacaktır.

Mizah yapmak ağır işçiliktir, sorumluluğu ağırdır. Fakat mizah yapanların sonlarını kimse görmek istemez, sadece onlar altın kafeste yaşayan zeki insanlar olarak gösterilir. Mizah yapanlar bir zamanlar kralların yanında çalışan şarlatanlarla karıştırılırdı, onların sembolleri mizahçılar için kullanıldı, mizah şarlatanların yaptığı iş değildir. Mizah yaşadığı çağa alaycı yaklaşmaktır, çağının sorunlarını alıp geleceğe taşıyandır. Bir daha o sorunlar yaşanmasın diyedir, duyarlılığı acı çekilmesin içindir.

Hiç yorum yok: