5 Temmuz 2008 Cumartesi

Sonunda oldu, keneler İzmir’i işgal ediyorlar!

Sonunda oldu, keneler İzmir’i işgal ediyorlar!

İzmir şu sıralar suyu yüzünden başı dertte gibi gözüküyor. Sudaki artı maddeler kanser tehlikesini artırdığını kabul ediyoruz, bu kanserli maddeler ile ne zamandan beri İzmirli tanıştığı meçhul.

Büyük şehir belediyesi su şebekesi alt yapısını olduğu gibi değiştirmek zorunda, o da seçim zamanın yaklaşması ile mümkün gibi gözükmüyor. Büyükşehir belediye başkanı kendisince çözüm önerileri arıyor ama bu seferde gülünç önerileri sesli olarak düşünüyor. Büyükşehir içme sularındaki arsenik oranı ile uğraşırken, başka yönden bir sorun ile karşı karşıya kalacağını düşünemedi. Evet, keneler İzmir’i ve çevresini teslim almak üzere!

Sokak köpekleri vasıtasıyla yayılan keneler şimdi İzmir’in gecekondu mahallelerinden merkeze doğru yayılıyor. Öyle yayılma ki, istila şeklinde. İzmir yerelinde haber veren gazeteler bunu gündeme taşıdılar, yakında ulusal haber merkezleri de gündeme getirerek, bir sokak köpeği temizleme hareketi başlatılacak gibidir. İzmir’in başkanı su ile uğraşırken şimdi hayvan seven dostları ile de uğraşmaya başlayacaktır. Çünkü bu köpeklerin nasıl toplanacağı ve dezenfekte edileceğini acilen bulmak zorundadır. Köpek evlerinin kapanması ve açık olan köpek evleri sadece kısırlaştırma işi ile uğraştığı için köpekler kulaklarında küpeler ile bütün sokaklar ve caddelerde görülmektedir. Gündüzleri yatar konumda olan bu köpekler gece bir çete konumunda gezmekte ve hareket eden her şeye havlamaktadırlar. Hatta saldırmaktadırlar. Gece geç gelenler için bir tehlike oluşturmaktadırlar. Üstelik bu tehlikeyi bizzat ben yaşadım, 6 köpeğin saldırısına kaldım, zor kurtuldum. Köpek korkusu olmayan bende bile köpeklere karşı bir tedirginlik oluştu. Kısırlaştırılmış köpekler şimdi geceleri sokakların hakimi konumdadır.

İzmir şehri ve sahil kasabalara doğru yayılan bu keneler bir korkuya ve paniklemeye yol açmaktadır. Denize girenin herhangi bir yerine kenenin yapışması sürpriz olmasa gerek. Bu durumda halkın kullandığı alanlar kısıtlanacak ve sahil şeridinde işletmelerin işine gelecektir. Kenesiz bir ortamda güneşlenmek için şu kadar para yatırın! Sıcaktan bunalan ne yapacak, kenesiz bir ortam için cebindekini bırakacaktır. Bu avantajlı tarafı, bir de tersi durum var ki, keneli yere neden turist gelsin? Turistlik tesisler kendi imkanları ile çevrelerindeki köpekleri toplu olarak ortadan kaldırmış durumda, Antalya gibi turistlerin bol olduğu yerde toplu köpek mezarlıklarının çıkması bunun göstergesidir. Şimdi bu durum İzmir için de geçerli olacak mı?

İzmir su sorunu ile uğraşırken, kene sorunu ile de uğraşmak zorundadır. Seçim öncesi bu tipte vakaların artması seçilme şansını azalttığını düşünmek abartı olmasa gerek. Sosyal demokratların iktidar olduğu en büyük şehirde yeni sorunların çıkması şaşırtıcı olmasa gerek.

Keneler İzmir’e köpekler sayesinde yayılıyorlar. Elbette sadece köpekler değildir, başka canlıların üzerinden de yayılıyorlar, kediler bu konuda masum sayılmazlar. Sokaklarda bu kadar sahipsiz canlının olması şehir kültürü içinde sorunların yayılmasına zemin oluşturmaktadır. Şehir kontrol edilebilir bir yaşam alanıdır. İnsanlar tarafından kurulan ve yönetilen bir alandır. Eğer iyi kontrol edilemezse bu gibi sorunlar altında yönetim çaresiz duruma düşer. Yaşananlarda bunu kanıtlamaktadır.

Bu sorunlar sadece İzmir için geçerli değildir, diğer şehirlerdeki sorunları görmemezlik edemeyiz. İstanbul virüslü kene olayını saklayarak, Ankara arsenikli suyu içirerek insanlık karşısında suç işlemiştir. Bu suçları cezalandıracak maalesef bir hukuk düzenimiz yoktur.

Hiç yorum yok: