5 Temmuz 2008 Cumartesi

Güçler dengede mi?

Güçler dengede mi?

Cumhuriyet mitingini yapanların bir bölümü Ergenekon soruşturması nedeniyle cezaevinde ve soruşturma altındalar. Bugünlerde Anadolu başka bir gösteriye ev sahipliyi yapıyor.

Aklıma hemen bir soru oturdu; gösteriyi organize edenler ileride hangi davadan yargılanacaklar, yoksa onlarında Ergenekon soruşturması ile bağlantıları olabilir mi?

Meydanlara çıkanlar bu ülkede doğru gitmeyen şeyleri protesto ederler. Sokaklar bir tepki alanı olur. O alanı kendi amacı yönünde kullananlarda elbette olur ve 12 Eylül gibi darbenin koşulları binlerce ölen insanın kanı ile oluşturulur. Darbeler meydanlarda biçimlenir, bir sabaha karşıda marşlar eşliğinde bildiri ile duyurulur.

Darbe yaptıkları gerekçesi ile kimse sivil mahkemelerde yargılanmamıştır benim bildiğim. Darbe yapmak amacıyla eyleme geçenler askeri mahkemelerde yargılanmıştır, ilk defa sivil bir mahkemeye çıkma olasılığı olan, olmamış bir darbenin sanıkları mevcuttur. Gerçi buda bir söylem düzeyindedir, çünkü iddianame henüz ortada yoktur. Gazetelere verilen servisler eğer doğruysa bu bir ilk olacaktır.

Bugün gücü elinde bulunduranlar yararlandıkları hukuk kuralları, güçlerini kaybettiklerinde kendilerine karşı kullanacağını düşünüyorlardır sanırım. Çünkü hukuk, devletin güvenliğini öne alır ve devleti yöneten ideoloji yönünde kullanılır. Bugün hain olanlar yarın kahraman olmayacağını kimse bilemez. Kahramanlıklar ihtiyaç üzerine oluşturulur.

Bugünlerde Anadolu’nun değişik şehirlerinde mitingler darbelere karşı oluşturulmaktadır. Bu mitingleri düzenleyenlerde bir örgüt ile ilişkilendirilir, çünkü örgütlü olmayan miting olmaz. Her miting bir örgütlenmenin ürünüdür. Bu örgütler gerektiğinde yasa dışı ilan edilebilinir, eğer şartlar onu gerektiriyorsa. Buna en iyi örnek 12 Eylül dönemidir. Bu dönemde darbe öncesi yasal olan örgütlenmeler yasa dışı örgüt muamelesi görmüş, idarecileri hapis cezası almıştır.

Ergenekon soruşturması adı altında yapılan soruşturmalarda bir mantık aranmaktadır, çünkü bir biri ile alakası olmayan bireyler yan yana getirilmiştir. Şimdi devam eden soruşturmadan ne gibi sonuç çıkacağı merak konusudur. Ergenekon dışarıya verilen imgesi gibi gerçekten bir kontrgerilla örgütlenmesi midir? NATO tarafından yaratılan ve NATO ülkelerinde örgütlenen bir yer altı örgütü müdür? Bu örgütlenmeyi dağıtmayan ülkelerden birisiyiz. Hala bu örgüt aktif midir, eldeki verilere göre net bir şey söylemek mümkün değildir. Eğer bu soruşturma İtalya’da olduğu gibi bir temiz eller operasyonuna dönüşüp, geçmiş ile yüzleşmeyi beraberinde getirecek midir?

Her örgütsel soruşturma geçmiş ile bir hesaplaşmadır aslında, fakat ülkemizde nedense geçmiş değil gelecek ile hesaplaşma daha önemlidir. Olabilecekler üzerine bir hesaplaşma sonucu adaletli olmayan kararlar verildiği bilinmektedir. Şimdi yapılmakta olan soruşturma ve ileride yapılacak olan soruşturmalar bir yüzleşmeyi yani gerçek tarih ile karşılaşmayı yapabilecek midir?

Geçmişte cumhuriyet mitinglerinde yaşananlar ile bugün darbeye karşı yapılan mitingler arasında görsel olarak benzerlikler vardır, her ne kadar yapanlar ve amaçları birbirine zıt gibi görülmesine rağmen. Katılan kitle ve organize edenler bugün yürütülmekte olan bir davanın tarafı konumdalar.

Şu anda ülkede bir darbe ortamı varmış gibi yapılan etkinliklerde kimlere ne mesaj veriliyor? Türkiye tarihinde bir ilk yaşanıyor, daha doğrusu ilkler yaşanıyor. Bu bazıları için Rönesans, bazıları için geriye gidiş. Şimdi benim gibi sıradan biri için ne anlam ifade ediyor?

Bugün hukuk güçlünün yanındadır, yarın güçler dengesi değiştiğinde ne olacaktır?

Hiç yorum yok: