20 Ocak 2008 Pazar

Irak sınırı nasıl oluştu?

Irak sınırı nasıl oluştu?
Irak sınırı savaşarak oluşmadığını peşinen söyleyeyim. Kurtuluş savaşı sonrası yapılan anlaşmalar ile güney sınırlarımız oluşmuştur. Bugün gündemimizi işgal eden Irak sınırı nasıl oluştuğuna bir göz atalım dedim.

Irak sınırı resmi olarak 5.6.1926’da Ankara Antlaşması “Türk-Irak Sınırı ve İyi Komşuluk İlişkileri Antlaşması” adı altında imzalandı. Bu anlaşmalar 6.6.1926 da TBMM, 14.6.1926 da Irak Meclisi, 18.6.1926 da İngiliz Avam Kamarası antlaşmayı onayladı. (http://www.ttk.org.tr) Bu şekilde sınırlarımız çizilmiş oldu. Bu anlaşmaların yapılma sürecine giden yola kısaca bakmakta fayda var.

Irak biliyoruz ki birinci dünya savaşı sırasında henüz orası ırak olmadan önce İngilizler tarafından işgal edildi. Irak henüz ortada yol iken İngilizler Maraş ve Antep’e kadar gelmişlerdi. Neler oldu da bugünkü sınıra kadar çekildiler.

Birinci dünya savaşı sırasında son Osmanlı Meclisi milletvekilleri tarafından 28 Ocak 1920 tarihli gizli oturumunda Türkiye'nin sınırlarını Misak-ı Milli adı altında çiziyordu. Bu alınan karar ile Musul bir Türk şehri ilan ediliyordu. İngilizler tarafından hazırlanan haritada ise, Basra Körfezi’nden başlayıp, tasarlanan Ermenistan Devleti’nin güney sınırına dek uzanan ve Musul ilinin yanı sıra Diyarbakır’da içine alan bölge “Irak-Cezire-Kürdistan” adıyla bir bütün olarak İngiliz etkinlik alanı içinde gösterilmekte idi. Tasarlanan sınırlar birbiri ile çelişiyordu. Savaş kağıt üzerine kaymıştı. Cephe savaşı bitmiş, parçalanan Osmanlı devleti yeni sınırları anlaşmalar ile belirleniyordu. Ellerde haritalar o andaki duruş ile sınırlar diplomasinin keskin kulvarındaydı.

İngilizler Musul dahil bugünkü Irak topraklarımı işgal ederken direnişle karşılaştılar. “Kürt lideri Şeyh Mahmud Berzenci, 22 Mayıs 1919'da Merivan ve Hawraman aşiretleriyle birleşerek geçici Kürdistan Hükümeti ile bağımsızlığını ilan etti, oluşturduğu düzenli orduya Süleymaniye şehrinde işgalci olarak bulunan İngiliz birlikleri tutuklama emri verdi. Çıkan çatışmalar sonucunda 12 Haziran’da direniş kırıldı. Şeyh Mahmud tutuklanarak Hindistan’a sürüldü. Peki Şeyh Mahmud Berzenci bu gücü nereden almıştır? İngiltere elindeki haritaya uygun olarak Mahmud Berzenci, 1918'de Süleymaniye’de eyaletin hükümdarı ilan etmişti. (http://www.kurdistantime.com/?p=142)

İngiltere Irak’ta 1.10.1920 günü “Devlet Konseyi” adı ile bir Arap Hükümeti kuruldu. İngilizler 12.3.1921- 25.3.1921 tarihleri arasında Kahire’de yapılan konferansta Faysal’ı da kral olarak getirmeye karar verdiler. 11.7.1921 de Irak bakanlar Konseyi, Faysal’ı Irak’ın Anayasal kralı olarak tanımlayan bir kararı kabul etti.

Türkiye ve İngiltere tarafında gelişmeler ise, Lozan Anlaşması (24.7.1923) sırasında Musul sorunu çözülemedi. İkili görüşmeler 19.5.1924 de Haliç Konferansı adı altında Kasımpaşa’daki eski Donanma Bakanlığı binasında başladı. Sonuç alınamadan dağıldı. Bunun üzerine İngiltere 6.8.1924’de Milletler Cemiyetine resmen başvurdu. Diplomaside her yol açıktır, Irak sınırları tartışma yapılırken Türkiye’nin pazarlık gücü de azaltacak olaylar olmuştur. Şeyh Sait İsyanı da (Şubat-Nisan 1925) Musul'un kaybedilmesine zemin hazırlayan olaylardan biri olarak yorumlanır. (http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_1_Basin_Yayin_Faaliyetleri/10_1_6_Toplantilar/ocak2005/Ocak_2005_Sorucevap.htm)

27-29.10.1924 tarihleri ararsında Brüksel’de olağanüstü olarak toplanan Milletler Cemiyeti Konseyi, bugünkü Türkiye-Irak sınırı olan, 29.9.1924 tarihli İngiliz notasında belirlenen sınırı “Brüksel Hattı” adı altında oybirliği ile kabul etti.

Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri de bu arada 23.9.1925 günü Lahey Adalet Divanı’na başvurdu. 16.12.1925 günü Lahey Adalet divanı raporunu da içine alan Milletler Cemiyeti Konseyi kararını açıklamak için toplandı. Buna göre; Brüksel Hattı Türkiye-Irak sınırı olacak kararını aldı. Milletler Cemiyeti Konseyi 11.2.1926 da yeni antlaşmayı onayladı. Böylece Konseyin 16.12.1925 tarihli kararı geçerlilik kazanmış oldu. İngiltere ile 5.6.1926’da Ankara Antlaşması “Türk-Irak Sınırı ve İyi Komşuluk İlişkileri Antlaşması” adı altında imzalandı.

Kronolojik olarak olayları yorum katmadan inceledim, peki bu kronolojik tarihi gelişmeden nasıl bir sonuç çıkaracağız? İngiltere karşısında Kürtler, Türkler ile birlikte harekat etmiş ve İngilizleri işgalci güç olarak görmüşlerdir. Onlara karşı direnmişlerdir. İngiltere elindeki haritayı neden yırtıp atmıştır? Sadece orada bir Kürt grubun onlara karşı gelmesini bir gurur meselesi mi yaptılar? Kürtler ve Türkler Lozan’da ortak kurucu olarak İngilizlere karşı anlaşma için masaya oturmuştur. Lozan bir kırılma noktası mıydı? (İsmet Paşa, bu konferansta, “Türklerin ve Kürtlerin temsilcisi olarak” katıldığını ifade etmiştir.) Irak sınırı neden bugünkü hali ile kabul edilmiştir, çünkü sınırın doğru olmadığını bugünkü genelkurmay başkalığı dahi seslendirmektedir. Acaba sınırın bu şekilde olması hem Türklere hem de Kürtlere karşı İngilizlerin tarihsel tepkisi miydi?

24.12.2007

Hiç yorum yok: