20 Ocak 2008 Pazar

Yeryüzünü bombalar dövüyor…

Yeryüzünü bombalar dövüyor…
İstanbul’da bir kelebek kanat çırpsa Çin’de fırtına olur, eğer bir fanus içinde olsaydı dünyamız! İpe yolu boyunca milyonlarca yıl milyonlarca ticaretçi malı bir yerden alıp başka diyarlara götürüştür. Bu yollar boyunca kervansaraylarda ne gibi hikayeler geçmiştir, kaçının hikayesi günümüze ulaşmıştır?

Ticaret erbabı günümüzde yolu tersine döndürmeden devam etmektedir. Çin malları pazarlarda her kaliteden yer alırken, yeni bir dünyanın başladığının haberini de veriyordu. Yenidünya düzeni içinde roller henüz net değilken, bombalar toprak üzerine düşmeye başladığında, insanlığı ne gibi felaketlerin beklediği belirsizliği içindedir. Balkanlar birbirinden ufak devletçiklerin patlayan bombalar gibi yayılmış olduğunu gördük. Orada değişen sınırlar, yeni sınırlarında habercisi gibidir. Eskiden varılmış anlaşmaların yırtılmasıdır, balkan devletlerin dünyaya gelişi. Bombalar yeryüzünün topraklarına düşmeye devam ediyor. Patlamalar, yağmalamalar, ölümler ve her türden ticaretin serbest olduğu bir dünya içinde etik kavramının da yeniden belirlediğini düşünüyorum. Yeni toplumlar yeni kurallarını yaratır. Yeni kuralları koyanlar, kendilerini kuralların dışında tutmaya özen gösterir!

Yeryüzünün bir parçası gece gündüz bomba sesleri ile dövülürken, başka bir yerde, büyük bir metropol sokaklarında ateş alevi ile aydınlandığını görüyorum. Patlayan bomba ile alev aydınlığı arasında bir bağlantı yoktur belki, fakat sonuçta her ikisi de korkuyu toplumlara yaymaya devam etmektedir. Metropol korkuları içinde barındıran yerlerdir, o yüzden metropol insanı kendisine güvenmez, çetelerin hakimiyeti altında sokaklar karanlıkta tekin değildir. En korunaklı sokaklarda dahi sokak insanları tarafından durdurulan insanların korkuları gözlerinde gizlidir. Metropol sokakları evsiz insanlar tarafından ev olarak algılanır. Evsiz insanları metropol mü yaratmıştır, yoksa evsiz insanlar mı metropolleri yaratmıştır?

Sokak insanların yorganıdır kağıtlar! Kağıtlar olmasa sokaklar daha soğuktur, beton ve asfalt üzerinde. Kağıtlara sarılmış, banklarda uyuyanlar görülür, merkezden uzakta bir yerde. Merkezlerde bunları pek göremezsiniz, çünkü gözleri rahatsız ettiği için ve varlıkları hep ret edildiği için yok sayılırlar. O yüzden adli makamların önüne sokakta yattığı için kimse gitmemiştir. Çünkü onlar şehirlerin ayrılmaz parçalarıdır. Gazeteler birer kağıt parçası olarak görenler evsizler ile tanışmadığını gösterir!

Sokalar karanlıkta ıssızlaşır, yerlerini öteki olarak gördüğümüz canlılar alır. Ötekiler gündüzleri göze pek çarpmazlar, akşamları ise sokaklar onlarındır! Bombalar dünyanın herhangi bir parçasında yer küreyi döverken, onun yaratmış oldu ses dalgası dünyanın bir başka yerinde fırtına yaratıyordur!

26.12.2007

Hiç yorum yok: