20 Ocak 2008 Pazar

Korku, çağdaş dünyanın en büyük silahıdır.

Gün ağarırken…

Biraz sonra sabahın ilk ışıkları yaşadığım şehrin üzerine vuracak. Soğuk dışarıyı teslim aldığını camda oluşan buhardan anlıyorum. Bir yılbaşını daha kar görmeden geçirdim, kaç yılbaşını kar görmeden geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim?

Gökyüzü kızıla dönecek birazdan, karanlığın sürdüğü bu saatlerde onu düşünüyorum. Sokaklar boş ve hareketsiz duruyor, sessizlik hakim yaşadığım şehre. Henüz bu karanlık yeni düştüğünde, başka bir şehirde büyük bir patlama olmuş, çığlıkların yeryüzünü teslim almış olduğunu haberlere düşen son gelişme ile öğrenmiştim. Başka bir coğrafyadaki patlamanın yansıması gibiydi. Gökyüzü aniden karanlığın içinde kızıla dönüşmüş olduğunu ajansların geçtiği fotoğraflardan gördüm. Şimdiki sessizliğim yok olmuştu, korku cumhuriyeti iş başında diyerek isyan etmiştim, korkuya karşı.

Bu patlamalar, bu kan dökmeler sonuç olarak topluma sessiz olun demek için yapılıyor gibi, çünkü patlamalar karanlıktan gelip, toplumun üzerinde patlıyor. Korku üzerimize siniyor. Patlama sonucu çıkan o garip kokunun üzerimize sinmesi gibi. Ateş düştüğü yeri yakar derler eskiler, şimdi düştüğü yeri değil, çok uzakları da yakıyor.

Gece geç saatlerde yatağa gidip, rahat bir uyku çekeyim kendime geleyim dedim, hayır uyuyamadım. Orada düşen acı hala canımı acıtıyor. Hiç tanımadığım görmediğim insanlar öldü, neden? Tarih içinde ne kadar insan öldürüldü, son otuz yılda öldürülen insan sayısı kurtuluş savaşımızda ölen insanların kaç katı olmuştur? Dünya ölçeğinde düşünelim, birinci ve ikinci dünya savaşında ölen insanların sayısı ile son otuz yılda ölenlerin sayısını istatistiki karşılaştırırsak acaba kaç katı insan öldürülmüştür. Gelecek hayali gören insan öldürüldü. Geçmişten aldığı birikimi geleceğe taşımak isteyen insan öldürüldü.

İnsanın doğa ile savaşında doğa yok oldu, insanda yok oluyor. İnsan ömrünü uzatmak için yapılan her çalışma dünya ölçeğinde insan nüfusunun popülasyonunda ki artış, diğer canlıların soyunun tükenmesine etkisi ne kadardır?

İnsanın üretmiş olduğu savaş aletleri sanayi devrimi ile hızlı bir şekilde gelişmiş ve kitlesel ölüm makineleri geliştirmiştir. Düşmanı, yani insanı yok edebilmek için her türlü aleti geliştiren ‘öteki insan’, sadece kendi soyunu değil, savaş aletlerin yeryüzünü dövmesi sonucu kaç canlı türü yok olmuştur? Savaş araçlarını geliştirenler bunu sanayi olarak görmekte ve pazarlamaktalar. Pazarlanabilmesi içinde savaşın yani çatışmanın olması gereklidir. Bu çatışmalardan beslenen kaç firma veya insan vardır? Onların bitmez tükenmez kazanma hırsı insanı ortadan kaldırırken, bizler yani kurban olanlar ne yapmaktayız?

Korku, çağdaş dünyanın en büyük silahıdır. Toplumlar ve bireyler korku ile hizaya getirilmeye çalışılmaktadır. İsyan ve itiraz artık suçtur! Korkuyu oluşturabilmek için her türlü araç kullanılmaktadır. Ajanslara düşen haber ve sunumu bu korkunun yeryüzünü kaplamasına ne gibi etkisi vardır?

Korku üzerimize siniyor, sessizlik içinde çocuğumuzu korumaya çalışıyoruz. Toplum içinde patlayan bir bomba insan ayırmıyor! Ne kadar korursak da bir anda elimizin içinden kopabilir. Daha ne kadar koruyabileceğiz çocuklarımızı ve kendimizi? Üzerimize sinen korkuyu nasıl ortadan kaldırabiliriz?

Birazdan gökyüzü kızıla vuracak, gün doğacak. Sokaklar sessizliğini bozacak. Gökyüzündeki kızıllığın güneşten dolayı oluşmasını isterim. Romantik görüntüler eşliğinde korkusuzca sevdiklerime sizi seviyorum diyerek avazım çıktığı kadar özgürce bağırayım, sessizliği sesim bozsun, bomba değil. Gün birazdan yaşadığım şehri aydınlatacak.

4.1.2008

Hiç yorum yok: