12 Ocak 2008 Cumartesi

Gözüme takılanlar…

Hindistan’da bir baba kızı ile evlenmiş, kızı altı aylık hamile. Baba hakkında açılan dava sonucunda baba tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmış. Baba savunmasında, ‘tanrıdan bu yönde istek geldiğini’ belirtmiş.

Samsun’da internetten tanıştığı Kayserili kızı davet etmiş, evli olduğu halde kız ile zorla ilişkiye girmiş ve çıplak pozlarını çekerek karısını ve yeni gelen kızı başka erkeklere pazarlamış. Samsun’lu uyanık işadamı hakkında dava açılmış. Serbest piyasada olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar! Türk polisi yakalar da acaba bu olaydaki suç ceza yasamızdaki durumu nedir?

Facebook sayfası neden Türkiye’de haberlerde iki de bir işleniyor, Facebook sahipleri acaba Türk televizyonlarına gizli reklam ücreti mi ödüyorlar?

Milli Takımımız, Bosna Hersek'i yenerse 84 yıllık tarihinde 3. kez Avrupa Şampiyonası'nda mücadele etmeye hak kazanacak.

Bu akşam Türk Milli Takımı, Bosna Hersek Milli Takımı ile karşılaşacaklar. Bosna Hersek Milli Takımı oyuncaları hazırlıktan çok İstanbul’da turistlik geziler yapmışlar ve alışveriş ile günü geçirmişler. Bilin bakalım bu akşam kim kazanacak?

Milli maçları bir ulusal sorun olarak gören ve maça ölmek kaydıyla çıktığını haber yapan futbol gazetesi çalışanlarının ruh halini kim açıklayabilir. Sonuçta futbol bir oyundur ve oyunda kazanılır ya da kaybedilir. Bunu gurur meselesi yapanların travmalarını inceleyen psikiyatri klinikleri var mıdır? Nasıl bir tedavi uyguluyorlar? Maça ölmek kaydı ile gidenler aynı zamanda öldürürlerde! Futbol sahalarında ölüm olaylarını nasıl açıklayabilirler sosyologlar?

Elektrik arızasını gidermek için giden TEDAŞ işçileri yanlışlıkla şalterin açılması sonucu hayatını kaybetti. İş güvenliği konusu acaba ne zaman ele alınacak? Şalteri açan kişi bu işten suçlu olarak yargılanacak mı?

Avrupa Futbol Şampiyonası Euro 2008'e katılan takımlara baktım, Ermenistan, Kazakistan vb ülkeler Avrupa kıtası içinde mi, eğer bunlar Avrupa ülkesi kabul ediliyorsa Türkiye üzerine yapılan tartışmalar anlamsızlığa bürünmüş demektir, çünkü İstanbul boğazı Avrupa’nın ortasında olur. Türkiye Avrupa ülkesi olup olmayacağını bilmiyorum ama şimdi bu karşılaşmalar Avrupa ülkeleri arasında oluyorsa, avrupanın göbeğinde bulunduğumuzu şimdiden söyleyebilirim.

Ekonomi gazetesi Financial Times, bir Türkiye Raporu yayınlandı. Öncelikle Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelere yer verildiği raporunun bir bölümünde “İş Dünyası, Finans ve Siyasetteki Liderler"in portresi de çizildi. Gazetenin seçtiği 10 lider sırasıyla şöyle:“İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Koç Holding CEO’su Bülent Bulgurlu, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Garanti Menkul Kıymetler İcra Kurulu Başkanı Metin Ar, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Akbank Murahhas Üyesi Suzan Sabancı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcılıklıoğlu, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren."

Ben bu yukarıdaki listeye baktım, bakanlar kurulunu göremedim. Sizin aklınıza acaba bu listeye bakınca ne gelir? Benim aklımdan geçenleri buraya yazmayayım, çok uzun cümlelerden oluşur diye düşünüyorum!

Kanada'da bir kasabada, çocukların duman altı olmasını önlemek amacıyla otomobilde sigara içmek yasaklandı. Bu haberi okuyunca hemen aklıma geldi, bizimkiler sigarayı arabada içer, külünü ve dumanını dışarıya atar. İzmarit söndürme alışkanlığımız olmadığından sigara içilen arabaların kül tablaları her zaman temiz kalır, deniz gören araziler hep yanar!

Eskişehir'de bir kişinin, boşanmasına neden olduğu iddiasıyla annesi ile ablasını bıçakla öldürüp, 2 ağabeyini yaraladığı iddia edildi. Eğer haber doğruysa göz yaşartıcı bir aile birliğine bağlılık görürüz. Aile birliği için kendi ailesini doğrayan cani!

Her yıl hacca gidecek olan insan sayısını Arabistan belirliyor. Bizim diyanette oradan aldığı sayıya göre hacı adaylarını kura ile belirler, çünkü hacca gitmek isteyen sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Gidenlerin bir bölümü birden fazla gitmiş olması kuranın sonucu oluşmuş bir hata olarak görebiliriz, çünkü hac başvurusu yapıp da kurada adı çıkmayan birçok adayın varlığı olması da doğaldır. Bu sene diyanet gideceklerin sayısını her seneki gibi olduğunu düşünerek yerleri satmış. Fakat Suudi kralı bu sayıya yarıya düşürmüş, ne olmuş dersiniz? Bizim cumhurbaşkanımız Suudi kralının ayağına gitmiş ve ricada bulunmuş, ne olur her seneki kontenjanı bize verin diyerek! Kötü mü yapmış canım, bir de cumhurbaşkanımızın iş bitiriciliğini eleştiriyorlar!
21.11.2007

Hiç yorum yok: