12 Ocak 2008 Cumartesi

Yaşamım kavgası içinde faydacıların yükselişi!

Yaşam akıl almaz şekilde hızlı geçiyor. Son yüzyıl içindeki gelişmelere kısa baktığımızda dahi, insanlığın binlerce yılına bedel olduğunu görürüz!

Doğa ile savaşta insan kesin zafer kazanmış gibi etrafına yukarıdan bakarken, bir anda doğanın kendisini yenilemesi süreci içinde insanı dahi ortadan kaldırabilecek gelişmeler olmaya devam ediyor. Her gün bir canlı türü dünyadan göçüp gidiyor. Her 6 dakikada bir insan bir yerden bir yere göç etmektedir. Yani doğdu yeri terk etmek zorunda kalıyor. Bütün bu gelişmeler insanlığa kandırdığı son kazanım!

İnsan son elli yıldır bütün değerlerini yok ediyor, kazanımlarını bugünlerde yok sayıyor ve anlamsız bir rekabet içinde kendi kendini yemek ile meşgul! İnsanlık yaşamın ve evrenin ne kadar değiştiğinin bile r için yaşadığı yeri ve evreni yok etmeye devam ediyor. Dünyayı kirleten 16 devlet bir araya gelip dünyanın sonunu hazırlayan sanayiye yeni biçim verme konusunda da gönüllülük esası kabul görmüştür. Kısaca şu anlama geliyor, ben kardan vazgeçemem, dünyanın yok olması karın önüne geçemez! Bu durumda beklentiler başka bahara kalmış durumdadır!

Genel anlamda insanlık iyiye gitmiyor, peki öznede durum nasıl? Genelin bir yansıması olarak insan zaman kazanmak ve teknolojiden faydalanarak hayatı daha rahat hale getirme düşüncesi de hayatta karşılığını bulmadığını görmekteyim. Çünkü teknoloji hayatımızı kolaylaştıracağına teslim almış durumdadır. Teknoloji ile daha çok zaman kazanacağımızı bürokrasiden kurtulacağımızı ve çağdaş devletlerin seviyesine gelirken yaşam kalitemizin yükseleceğini düşünüyorduk, bunlar sadece geçmişte kalmış düşünce kırpıntıları olarak kaldı! Yaşam şimdi eskisine göre daha hızlı akıyor ve bizler hayatta karşılaştığımız acıları dahi yaşayamadan ve farkına olmadan bir nehir içinde nereye doğru gittiğimizi bilmeden akıntının içinde bir dal parçası gibiyiz. Akıntı bizi nerede yaşamın dışına atacağını dahi düşünemiyoruz!

Yaşamın acımasızlığını büyüdüğümüzde anlıyoruz, fakat şimdiki çocuklar hiçbir zaman anlayamayacaklar gibi geliyor bana, çünkü anlamsız bir eğitim maratonu içinde çocuklar aptallaştırılıyorlar. Okullar şimdilerde çocukları oyalama merkezi görevini görüyor! Kendi tercihleri olmayan diplomalarla ortada kalan meslek aptalı olan insancıklar ortada dolanmaktalar. Meslekleri dışında hiçbir şeyle ilgilenmeyenler, insanlığın sonu geliyor, önlem alınması dendiğinde o dünyayı yok eden ülkelerin devlet başkanları gibi davranacaklar. Çalıştığı kurumun kar getirir olması onlar için daha önemli olacaktır. İnsanlık ölüyormuş filan umurlarında olmayacaktır. İyi bir fizikçi bol bol silah üretmeye devam edecektir!

Peki, benim gündemimde ki faydacı insan tablosu nasıl? Biliyoruz ki, bizlerde kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmek için ortak üretim ve ortak yaşamak zorundayız. Fakat günümüzde ve özelikle benim çevremde ben kavramı ve benim çıkarım yönünde davranan insan olduğu sürece sevip sayacağım kardeşler topluluğum olacaktır! Bu kardeşler topluluğu kendi düşündüğün gibi davranmadığında, onları suçlar bir şekilde tavır geliştirip, çıkarın olacağı döneme kadar ilişkileri askıya almak şeklinde olmaktadır. Kardeşler arasında olur böyle durumlar! Miras paylaşılana kadar kardeştir, ondan sonra öncelik iş ortaklıkları önemlidir! İş dünyası içine girince yaşam farklı akmaya başlıyor, belirleyici para ve yapacağın fayda önem kazanıyor. Meslek aptalları yerine kardeşlik aptalları almış durumda! Kardeş olabilmek için ya çıkarın olmayacak ya da karşılıklı bir fayda olması gerek! Yoksa bugünü dünyasında kardeşliğin ne önemi olur ki! Bunu sadece liberal ekonomide gelişme ile de açıklanamaz. Bir kirlenme var, bu kirlenme sadece dünyanın ve çevrenin kirlenmesi olarak algılamamak gerek, insanlığın ve kişinin kirlenmesi olarak da düşünmek gereklidir. Günümüzde insanın hiç zamanı yok, çünkü teknoloji ve piyasa ekonomisi onu teslim almış durumdadır. Sömürüsüz bir dünyayı savunanlar, en fazla sömüren kesim olmuş gibi! Kirlenme her alanda devam ediyor. Dünyayı kurtaracak şey sadece fiziki kirliliğe karşı alınacak önlem ile yeterli olmayacaktır. En önemli kirlenme, insanın içsel kirlenmesidir.

30 Eyl. 07

Hiç yorum yok: