12 Ocak 2008 Cumartesi

YÖK kendisini feshetmelidir!

12 Eylül ürünü olan YÖK bugüne kadar ki varlık nedeni olan koşulların önemli bir mevzisini kaybetmiş durumdadır. Kamu alanında türban tartışmaları cumhurbaşkanlık köşkünde Suriye devlet başkanın katılımı ile sonlanmıştır.

Yeni cumhurbaşkanı bir fırsatını bulur bulmaz, laik Suriye devlet başkanın o güzel eşi ile birlikte bir seremoni eşliğinde yeni First Lady basına ve dünya kamuoyuna tanıtıldı. Modacılar hemen elindeki çantasından, ayakkabısına kadar her şeyi incelemiştir. Türkiye’nin bugünkü durumuna yakışır bir First Lady!

Bugünkü durumda ülkemizde bir kurumunda artık işlevsizliği ortaya çıkmıştır, uzatmaları oynayan YÖK kurumu ya yeniden yapılanacak ya da ortadan kalkacaktır. 12 Eylül o kurumu kurarken, terör yuvası olarak gördüğü üniversiteleri yeni bir biçimde biçimlendirmek, askeri disiplin içinde meslek liselerine doğru dönüşüm yaptırmaktı. Yaptı da! YÖK bugüne kadar ki işlevlerini yerine getirdi. Kurulduğu günden beri bilim adına bir şey üretmedi, fakat bol bol polemik üretti, sorun olarak hep gençlerin önünde durdu. Son dönemde kamu alanında başörtüsü (türban) takılır mı gibi bir konuda takıldı kaldı, o da son cumhurbaşkanın şovu ile ortadan kalktı, çünkü en önemli kamu alanında bir türbanlı First var!

YÖK tarihi biliyoruz ki Doğramacı ile başlar. Doğramacı’da kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirir. İlk özel üniversiteyi de bu sayede kurmuştur. Yeni düzene uymak adına da üniversite girişine bir de minareli cami yaptırmaktadır, bitmiştir diye umuyorum. Askerlerin çıkardığı yasaları olduğu gibi uygulamaktan çekinmemiş, hatta onların akıl dışı isteklerine de evet demiştir. Liselerde okutulan inkılâp tarihi yeterli gözükmediği için her bölüm Atatürk tarihi ve Türkçe dersi almıştır. Doğramacı kendi prof. Unvanını nasıl aldığı ortadadır, onun izinde olanlarda günümüzde giderek artmıştır. Bilgi hırsızlığı o kadar ileridir ki, bilgi hırsızlığı sayesinde müsteşar bile olundu!

Hükümet ile YÖK hep çatışmalı olmuştur, son dört yıldır. Hükümet ile YÖK orta yolu bulamamıştır, fakat ODTÜ diploma töreninde kamu alanında ilk diploma şimdiki cumhurbaşkanının kızına verilmiştir. Anası okuyamadı ama kızı okumuştur. Anasının davası ise Avrupa mahkemeleri önünde eşinin konumundan dolayı geri çekilmiş, bir kişisel başarı olarak algılanmıştır, aslında dava genel için örnek olsun diye açılmıştı, kişisel başarı karşısında genel hemen unutulacaktı! Zamanı gelince onu da kendi yöntemleri açacağını hep söylemiştir, o günde gelmiştir. Suriye devlet başkanın karşılama töreninde tüm dünyaya ülkemizin yeni yüzü sergilenmiştir.

Bütün bunların ışığında YÖK varlık sebebi ortada kalkmış ve o yüzden bana göre kendisini feshetmelidir!

Eğer feshetmeyecekse, eşinin başı bağlı olan bir profesörü YÖK başkanı olarak atamalıdır, rektörler kurulu! Anayasa başkanlık seçimi buna en iyi örnektir!
23.10.2007

Hiç yorum yok: