10 Ocak 2008 Perşembe

MHP nereye doğru gidiyor?

MHP nereye doğru gidiyor?

İSMAİL CEM ÖZKAN - Bugüne kadar CHP ve AKP üzerine yazılar yazdım ve seçim üzerine değerlendirmelerime devam edeyim. Üçüncü parti olarak MHP seçim anketlerinde kendisini göstermeye, bu seçimde de devam ettiriyor. Bahçeli yönetimdeki parti, diğer partilerde olan lider parti özelliğini gösteriyor. O yüzden MHP yerine Bahçeli partisi demeyi daha doğru görmekteyim.

Bahçeli partisi diğerlerinden ayıran bir özelliği vardır, belli bir ideoloji çizgisine sahiptir. Bu ideolojik yapısını Bahçeli yumuşatmış, sivri uçları zaman içinde törpüleyerek bugünkü durumuna getirmiştir. Fakat Bahçeli partisi tamamı ile geçmişinden kopmamış, sadece üzerine bez örtmüştür. Eski alışkanlıkları ve hırçınlıkları olduğu gibi korumaktadır! Neden bu iddiayı yapma gereği duydum, çünkü Bahçeli partisi geçmişi ile hesaplaşma yerine kötü olanları görmeme ve sahiplenmeme yolunu seçmiştir. Geçmişin kanlı izleri olan Maraş, Çorum, Malatya, Sivas (12 Eylül öncesi) olayların gerçek sorumluları hakkında bir özeleştirisi yoktur, aksine alttan alta sahiplenme bugünde devam etmektedir. Eğer o olaylar sadece Kontrgerilla elemanları tarafından yapılmış olduğu düşünülüyorsa, o olaylarda ön saflarda yer alanların hala politika yapıyor olmaları nasıl açıklanır? O olaylarda yer alanlar, MHP üyeliklerini devam ettirmekteler. Bahçeli partisi içinde ön saflarda gözükmeseler dahi ağırlıkları olan ağabey rollünü oynamaya devam etmekteler!

Bahçeli partisi seçim stratejisi tamamı ile güvenlik üzerine oturtmuştur. Tek başına iktidarı hedefleyen ve iyi bir şekilde hazırlanmış olan partinin tek bir konuda söylem olarak politikası vardır, fakat nasıl terörü yok edeceği konusunda elinde bir politikası yoktur. Şu anda istem olarak duran teröre karşı politikası, hissedilen askeri önlemlerin, polise verilen yetkilerin artırılması olarak düşünülmektedir. Geçmişte polis içinde özel örgütlenme yapan parti, günümüzde bu olanaktan yoksundur! Belki bu olanağı elde ederek eli silah tutan yandaşlarını özel ekipler içinde değerlendirerek silahlı mücadeleyi daha kanlı bir hale getirebilir. Fakat tarihte görüldüğü gibi silah ile sorun ortadan yok olmuyor! Ülkenin dirliği için silahsız çözümü var mıdır? Bahçeli partisinin bu konuda bir söylemi bulunmamakta, popüler söylemler dışında somut bir adımı yoktur!

Bahçeli partisinin ekonomi politikası yoktur, somut olarak seçimden sonra IMF politikaları dışında nasıl bir yol izleyeceği belli değildir. Alevi oylarını almak amacıyla tarihinde ilk defa Alevi adayları listelerinde koymuş olmalarına rağmen, Alevi adaylarını istedikleri yerlerden değil, parti başkanına gelen baskılar sonucu büyük şehirler adayları içinde kaybetmişler ve eritmişlerdir. Tokat ilinden aday olmak isteyen Alevi aday, başka bir şehirde aday olmuştur, peki neden? Çünkü MHP tabanı aleviler ile henüz barışmamıştır, onları yok edilmesi gereken bir sapkın din düşkünü insanlar olarak görmeye devam etmekteler! (eski tabir ile onlar hala komünisttir!) O yüzden aleviler ile ortak yaşamaya bile tahammülü olmayan taban kendi bölgelerinden Alevi adayı istememişlerdir! Geçmişin ağırlığı hala üstlerindedir!

Bahçeli partisi içinde Kürtler azımsanmayacak kadar bir yer tutmaktadır. Peki nasıl oluyor da ırk temelinde ideolojiye sahip bir partide Kürtler kendilerini huzurlu hissetmekteler? MHP içindeki Kürtlerin olması benim açımdan şaşırtıcı değildir, çünkü egemen devletin ideolojisi içinde, o ideoloji için çalışan Kürt aydınları düşünüldüğünde, çıkarları bugün MHP içinde olan ve dışlanmaya karşı bir tepki olarak kendilerini bu parti içinde huzurlu hissedebilmekteler. (et ve tırnak hikayesi, peki burada kim et, kim tırnak? Biliyoruz ki uzayan tırnak kesilir ve medeniyet ve sağlık için kısa tırnak makuldür!) Bugün MHP içinde en milliyetçi kesimi bence bu Kürt kökenli yeni Türkler temsil etmekteler. Büyük şehirlerdeki MHP seçim çalışmalarında ellerini kurt işareti yaparak seçim araçları üzerinde genelde bu gençler olduğunu gördüğümde şaşırmadım. Beyaz Türkleri seçim otobüslerinde göremezsiniz, çünkü onlar kendi araçları ile konvoylara katılırlar!

Milliyetçilik son dönemde yükseltilmiş, paylaşılmayan bir çekicilik verilmiştir. Bahçeli partisi seçim stratejisini belirlerken bu çekicilik özelliğini kullanarak, modern söylem ve grafikler ile kamuoyu önünde hayati bir sınavını vermektedir, çünkü Bahçeli bu seçimde başarılı olamaz ise, belki şu anda camekanda gözükmeyen ağabeyler tarafından emekliye sevk edilecektir! O yüzden Bahçeli partisi iktidara gelmek için bildiği en iyi propaganda aracını politikası olmadan popüler biçimde kullanmaktadır. Bahçeli seçim bildirgesinde altını çizdiği politik çizgisi şudur; Milliyetçi Hareket, Türkiye'nin sorunlarına 'Türkiye ve Türk insanı' merkezli bakan ve geleceği 'Türkçe düşünen ve okuyan' yegane siyasi partidir"

Bütün bu anlattıklarım MHP eski geleneği dışında ne gibi yeni şeyler söylemektedir? Bilindiği gibi Başbuğ merkezli bir parti, bugün Bahçeli merkezli olarak Türk siyasi partilerinin tipik örgütlenme modelini korumaktadır. Parti tabanına rağmen, parti başkanı istediği adayı ve istediği politikayı belirlemeye devam etmektedir. Bahçeli belki şahsi yeteneği ile de olmaz ise büyük bir başarıya imza atmıştır, o da kendisi ile uzun yıllar çatışma halinde olan CHP’yi kendi politikası yanına çekmiş, kendisine benzetmiştir. MHP yukarıda da anlattığım gibi geçmiş politikasından büyük sapma gözükmemektedir, zaman içinde bazı değişimler yaşamış ama ideolojisini savunmaya devam etmektedir, içlerindeki İslam ağırlıklı yapılanmadan biraz daha sıyrılmış, şu anda uygulamadaki ‘Laikliği’ savunur konumdadır. Bu durum, Cumhuriyet başyazarı konumundaki İlhan Selçuk bile olumlu görmekte ve oluşacak koalisyon için yeşil ışık yakmıştır. Aynı şekilde Cumhuriyet mitinglerinin vazgeçilmez konuşmacısı Tuncay Özkan içinde geçerlidir, Televizyon kanalı iki partinin emrine vermiş gibi çalışmaktadır! Bugün seçim sonrası oluşacak olan hükümetin büyük ya da küçük ortağı olacağını kesin söyleyemeyiz ama olasılık olarak anketlerde gözükmektedir.

3 Temmuz 2007

Hiç yorum yok: