9 Ocak 2008 Çarşamba

Bağımsızlık bayramı

Bağımsızlık bayramı

Ülkemizde neden acaba bağımsızlık bayramı yoktur. Bağımsızlık bayramı bütün dünya ülkelerinde kutlanıyor olmasına rağmen, ülkemizde neden bu isim altında kutlanılmıyor?

Ülkemizde eskiden 10-23 Temmuz Hürriyet Bayramları kutlanırdı. 1934’e kadar Hürriyet Bayramı adında resmi bir bayram olarak geniş halk kitlelerince kutlanan 23 Temmuzların yıldönümleri, 1935 yılında resmi bayram olmaktan çıkarılmıştır ve 23 Temmuz bugüne kadar görmezden gelinmiştir.

23 Temmuz'un ulusal bayramlarımızdan biri olduğunu unutmamızın üzerinden tam 71 yıl geçmiş. 1935 yılı Mayısı'nda Meclis'e verilen bir yasa tasarısı ile 1909 yılından beri geleneksel olarak kutlanan "23 Temmuz Hürriyet Bayramı" 1935 yılında tarihe karışmış oldu. Oysa ki, 2008'de yüzüncü yıldönümünü kutlayacağımız 1908 Devrimi çağdaş Türkiye tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.

Peki, bu bayram neden dolayı kutlanıyordu?

2.Meşrutiyet’in ilanı olan 23 Temmuz 1908, vergi isyanlarıyla başlayan bir süreçte Selanik’ten Erzurum’a kadar yürüyüşler, mitingler gibi yaygın, geniş katılımlı toplumsal olayların sonucunda anayasanın ilan edilmesi, parlamentonun açılmasıyla sonuçlanmış bir devrimdir.

II. Abdülhamit döneminin "istibdat", yani baskı dönemi olduğunu hemen herkes okul kitaplarından öğrenmiştir. İşte bu baskı rejimine karşı okullu bazı genç asker ve sivil memurlar İttihat ve Terakki Cemiyeti etrafında gizli bir örgütlenme gerçekleştirmişlerdi. Cemiyet üyesi subaylardan Binbaşı Enver ve Kolağası Niyazi askerleriyle birlikte padişaha karşı ayaklanınca ve bu ayaklanma başka yerlerden de destek bulunca padişah 1877’de rafa kaldırdığı anayasayı 23 Temmuz 1908’de yeniden yürürlüğe soktu. Böylece II. Meşrutiyet Dönemi başlamış oldu. Bu tarih daha sonra "Hürriyet Bayramı" olarak kutlandı.

1908 Devrimi sonrasında Türkiye’de birçok parti kurulmuş, seçimler yapılmış, yüzlerce dergi ve gazete yayınlanmış, grevler gerçekleştirilmiş ve canlı bir demokratik tartışma ortamı yaşanmıştır. Toplumsal muhalefetin baskısıyla hürriyetin ilan edildiği 23 Temmuz 1908 tarihi ve bu tarihin Hürriyet Bayramı olarak ifade ettiği anlamlar dönemle ilgili tartışmalarda sıklıkla dile getirilen devrim sonrasındaki geri adımlara, savaşlara, toplumlar arası çatışmalara rağmen Türkiye’nin siyasal tarihinin önemli bir dönüm noktası, siyasal kültürümüzün unutulmuş bir kazanımıdır.

1908 Devrimi ile yalnızca anayasal değişiklikler gündeme gelmemiş, hukuk devletinin oluşturulması ve meclis üstünlüğünün sağlanmasının yanında ekonomik hayattaki darboğazları aşmaya yönelik düzenlemeler de hızla gerçekleştirilmişti. Mülklü sınıfların çıkarları doğrultusunda yatırım özgürlüğü önündeki engeller birer birer yıkılmış ve devlet iznine bağlı yatırımlar yerine yasalar önünde eşit haklara sahip bireylerin özgür iradeleri doğrultusunda yapacakları yatırımların 1908 Devrimi ile önü açılmıştı. Türkiye'deki pazarın mutlakıyetçi dönemdeki parçalı yapısı değiştirilmiş ve iç gümrükler kaldırılarak pazarın bütünleşmesi sağlanmıştı. İç pazarın bütünleşmesine yönelik altyapı projeleri 1908 Devrimi sonrası hükümetlerin hedefi olmuştu. Bu gelişmeler bilindiği gibi savaşlar ile sekteye uğramıştır. Osmanlı devleti yerini alan cumhuriyet rejimi içinde 1935 yılına kadar bu bayramın kutlanılması anlamlıdır.

1908 ve sonrasında hürriyet uğruna ölenlerin anısına dikilen Abide-i Hürriyet Bugün Şişli Belediye’sinin amblemi olmasına, bulunduğu meydana ve caddeye adını vermesine rağmen kaderine terkedilmiştir, etrafı çevrilmiş bir mezbelelik olarak durmaktadır. Şehrin her yerinde parklar açan belediyelerin İstanbul’un göbeğindeki aynı zamanda mezarlık da olan bu parka ve Hürriyet Abidesi’ne karşı ihmalkarlığı ancak resmi ideolojinin 23 Temmuz 1908’e karşı ihmalkarlığı ile açıklanabilir.

1935 yılından sonra Hürriyet bayramı kutlanmadı. 1961 darbesi sonrası 27 Mayıs günleri Anayasa (Milli Birlik) ve Hürriyet bayramı olarak kutlandı. 12 Eylül askeri darbesi sonrası 17 Mart 1981, 2429 sayılı yasada yapılan değişiklikle 27 Mayıs (Anayasa ve Hürriyet Bayramı) günleri resmi tatil olmaktan çıkarıldı. Hürriyet bayramı günlük yaşantımıza iki defa geldi. Birincisi Abdülhamit döneminde İttihat ve Terakki Partisi tarihimizin ilk askeri darbesini yaparak bir geleneği de başlatmış oldu. İkinci Hürriyet Bayramı ise başka bir askeri darbe ile günlük hayatımıza girmiştir. Bu sefer yine başka bir askeri darbe (12 Eylül) ile yaşantımızdan çıkmıştır.

28 Ekim 2006
İSMAİL CEM ÖZKAN

Hiç yorum yok: