6 Ocak 2008 Pazar

bizim ülkenin havası mı farklı, suyu mu?


kuş gribi üzerine birazda ben fantezimi çalıştırayım dedim!
neden kuş gribi durduk yere türkiye'yi vurdu da başka ülkeyi vurmadı?
komplo teorilerine çok inan bir millet olduğumuz için, bu benim komplo teorime de inana olacaktır!
bu anlatacaklarım sadece bir hayal ürünüdür, gerçekler hiç bir alakası yoktur!

hitchcoc kuşlar adlı filmini anımsıyorsunuzdur. kuşlar insanlara saldırmaktadır. bütün bir kasaba neye uğradığını şaşırmıştır.
türkiye´deki kuşlar saldırmıyor, fakat insanlar durmadan onları yok etmek için ölüm makinelerini çalıştırmıştır, uçabilecek ne varsa yok etmeye başlamışlar.
histerik durum gösterdiğini, sanırım içinde yaşadığımız için göremiyoruz.
bu gribe karşı önlem geliştirmek için bilim adamlarımızı laboratuarlarda çalıştırmak gerekirken, bizler ilk akla gelen ve en kolayını seçtik. uçan ne varsa yok etmeye başladık.
bu canlıları bir yerde izolasyon etmek fikride hiç düşünülmedi, acaba kaçı ölmekte, kaçı bu mikrobu taşımakta?
otobüslerin altı üstü ilaçlanırken, otobüsün içinde bilmem ne dayı ya da yengenin elinde ki canlı tavuk ya da kuş bir bakıyorsunuz kuşadasına ulaşıp oradaki canlılara sıçrayabiliyor!

bu virüsü ab tarafından üzerimize atıldığını düşünüyorum!
ab türkiye’deki tarımın sanayileşmesini istemekteydi.
şehirlerdeki ve köylerdeki küçük aile işletmelerin ortadan kaldırılıp bir tarım sanayisinin oluşmasını arzulamaktaydı.
yani türk tarımına bir çeki düzen verilmesi gerekmekteydi. bu kuş gribi bunu rahatlıkla hayata geçirecek bir olanak yarattı, eğer bu grip olmasaydı bu kadar, kolay ve direniş olmadan köylülük üretimi olan organik tarım ortadan kalmayacaktı!
doğal şartlarda yetişen tavukların ürünü olan köy yumurtası tadı artık günlük yaşantımızdan çıkmaktadır!
sanayi ürünü olan yapay yetişmiş tavukların yumurtalarına alışacağız!
kokusuz, renksiz ve ne olduğu belli olmayan yumurtalar uzun zamandır marketlerde yerini almıştı, fakat hala halkımızın büyük bir bölümü köy yumurtasına karşı ilgi göstermekteydi.
şimdi bu grip bunu ortadan kaldırmıştır!
şehir içindeki kötü görüntü ortadan kaldırmıştır.
artık hiç bir sanayi şehrinde görmediğimiz güvercin yetiştiriciliği tarih sahnesindeki yerini almaya adaydır.
gecekondu bahçelerinde ve bazı apartman bahçelerinde gördüğümüz tavuk ve horozlar şehir dışına kesin olarak çıkarılmıştır.
şehirdeki insan, ne horoz sesini, ne de tavuk sesinin gıdaklamasını duyacaktır.
köylülerin gelir kaynaklarından biri olan tavuk, kaz üretimi de tarih sahnesindeki yerini alırken, sanayi üretimin oluşturmuş olduğu büyük üretim alanları köylerde oluşmaya başlayacaktır!
eskiden beri kooperatif şeklinde yapılmaya çalışılan tarım çiftlikleri özel kişilerin girişimi ile her yerleşim birimi etrafında oluşmaya başlayacak ve bu çiftlikte üretilenler sofralara gelecektir.
kapalı alanda yetişenlerin ürünleri ucuz olacak, güneş görebilenlere ise organik doğal ürün diye bakacağız!
şu andaki köyde yetişen tavuk ve yumurtaların tadını yeni yetişecek kuşak hiç bir zaman bilemeyecektir!

kuş gribi neden sadece türkiye ile sınırlı kaldı, kuşlarda insanların yarattığı yoksa siyasi sınırlardan haberi var mı?
örneğin komşumuz iran, azerbeycan, ermenistan ve gürcistanda da olması gerekmez mi?
şimdi türkiye’nin en batısına ulaşmış olan kuşlar batı komşumuz yunanistan’da gözükmez mi?
kuşların geldiği ülke rusya’da neden görülmedi de, bizde gözüktü?
bizim ülkenin havası mı farklı, suyu mu?

kuş gribi bir geldi bütün hayatımız değişti!
11.01.2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: