7 Ocak 2008 Pazartesi

iyi bir pazar geçirmenizi isterim.

pazar günleri genellikle gazeteleri tararım ve her hangi bir yeni gelişme var mı derim.
türk basınını da tararım, orada ne gibi gündem vardır.
izlerim ve izlemekle kalmam kendimce sonuçlar çıkarırım.
****
dünyanın bir başka yerinde DTÖ (dünya Ticaret Örgütü - WTO) protesto eylemleri vardı.
protesto yapanlar dışarıda polis ile kavgaya tutuşurken, içeride gelişmiş ülkelerle geri bıraktırılmış ülkelerde birbirleri ile kavgaya tutuşmuşlardı.
bu ikinci bölüm basının gündemine gelmedi.
çünkü dünyayı elinde bulunduran haber ajansları gerekli bilgiyi üyelerine geçirmedi. onun yerine daha magazin boyutu olan protesto eylemlerindeki polis gösterici çatışması yansıtıldı.

****

Altın çağ

Seksenlik ihtiyar sağda solda "Sekste altın çağımı yaşıyorum" diye konuşup duruyormuş. Biri de merak edip sormuş:- Nasıl başarıyorsun bunu?- Basit, demiş gülerek ihtiyar... Alıyorum elime bir avuç cumhuriyet altını, rastladığım hanımlara, "Beni tahrik edin size avucumdaki altınları vereyim" diyorum. Hiçbiri beni tahrik edemiyor. Altınlar da bana kalıyor.

burada zengin ülkeler altın çağını yaşadığını söylesem yalan mı olur?
******

dünya ticareti yeniden belirlenirken, tarıma ve gümrüklere yeni düzenleme getirilirken bizde van rektörü olayı ile pamuk davası olayına kilitlenmiş onun üzerine konuşuyoruz!

****
ırak'ta demokratik bir seçim oldu, protestolardan daha çok sandığa yöneldi insanlar o kadar sıcak çatışmanın içinde. ilk defa belki bu kadar yüksek ve gönüllü katılım oldu.
gözlerimizden bir şeyler kaçırtılıyor!

******
devleti küçülteyim derken devleti satan iktidarlar acaba bu satma işini kendi istekleri ile mi yapıyorlar, yoksa borçlu olduğumuz dünya bankası, dünya para fonu isteği üzerine mi, yoksa global politikanın zorlaması ile mi?
neden oldu global söylem çıktığı günden beri devlet küçülüyor bütün dünyada, bir geçiş sürecinin sancılarını en çokta geri kalmış ülkelerde oluyor, çünkü alışılmış çöplüğü bırakmak istemeyen hazineden geçinenlerin engeli her yerde kendini hissettiriyor.
hazinenin en büyük gideri ordudur, ondan sonra hangi bakanlığa ne bütçesi verildiğini merak eden var mı?
sadece meclis televizyonunda lan diye hitap eden milletvekillerin seviyesizliğini seyrediyoruz!
dedikoduya bayılırız, o yüzden işin aslını değil, dedikodusuna daha çok kulak kabartırız!
****
linç etme kültürü bir islam kültürüdür!
daha geniş açısı ile söylemek gerekirse din kültüründe vardır linç!
hiristiyan, yahudi inancındakilerde kendisi gibi düşünmeyenleri linç etmiştir.
şimdi nereden geliyor bu linç kültürü diye düşünmemek gerek!
daha dün bildiri dağıtan gençleri linç etmeye kalkanlar, bugün bir yazarı linç etmeye kalktılar.
din ile bağlantısı göz ardı edilemez bu linç girişimlerinin!
o yüzden toplumun çimentosu olamaz din!
ancak parçalayıcı özelliği olabilir.
insanları bir arada tutacak başka şeylere bakmak gerek, yoksa bugüne kadar yapılanları incelediğinde, dini kendine devlet erki olarak alan ülkelere baktığımızda, toplumu birarada din inancı ile değil, korku ile tuttuğunu görürsünüz!
***
bakmayın başbakanın öyle horoz gibi efelendiğine, çünkü onunda gücü yok, sadece efelenmek hakkını kullanıyor.
****
uzun bir dönemdir türkiye´de siyasi bir etkinlik için yürüyüşler yapılmıyor, daha çok ekonomik temeli eylemler olmaktadır. yukarıda fıkrada anlattığım gibi parasını eline alan, karşısındakine istediğini yaptırıyor.
altın çağını yaşıyor.
****
türkiye tarihinde 12 eylülden beri altın çağını yaşıyor, sermaye sahipleri.
gerçek anlamda hala bir muhalefet çizgi oluşmadan, yaşamaya da devam edecekler!
****
iyi bir pazar geçirmenizi isterim.
magazin programları içinde kaybolmayın, bir de kitap okuyun derim! en iyi dinlendirici ve beyni geliştirici şey kitaplardır.
magazin programları insanı aptal yapmaya devam ediyor. beyniniz dinlenmiyor, aksine köreltiliyorlar o tip programlarla.

18.12.2005
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: