8 Ocak 2008 Salı

Göçmen korkusu yersiz

Göçmen korkusu yersiz Eugene Robinson
Beyaz Amerikalılar ve siyah Amerikalılar bu ülkeyi tümüyle kahverengi Amerikalılarla paylaşmak zorunda kalacak. İşler değişecek, şimdiden alışın buna. Göçmen reformuna dair süren tarihi tartışmaların en önemli mirası, ister modern ister Ortaçağ'dan kalma olsun, yeni bir yasa olmayacak. Akıllarda kalacak olan, ülkenin dört bir yanında haftalardan beri düzenlenen büyük gösteriler, gitgide büyüyen nüfusunu siyaseten de yakalayabilmeyi hedefleyen bir azınlık tarafından düzenlenmiş kitlesel protestolar olacak. Şöyle de diyebilirsiniz: Hispanikler geldi. Hispanikler fiziksel anlamda tabii ki yıllardır gelmekteydi, hem de muazzam rakamlarla. Bazı şehirlerde siyasi güce ulaşmaya çalıştılar ve ulaştılar da, nitekim 'Latin Amerika'nın başkenti' denebilecek bir yer varsa o da Miami'dir. Ancak Hispanikler ulusal siyasette, nüfus içindeki büyük ağırlıklarına oranla çok etkisiz kaldılar. Ama bu durum artık değişmeye başladı. Los Angeles'ta yarım milyon, Dallas'ta yarım milyon, diğer şehirlerde de yüz binlerce kişi yürüdü. Bu işin en dikkat çeken yönü, tasarlanan yasayı protesto etmek için binlerce kimliksiz ve kâğıtsız göçmenin saklandığı gölgelerden çıkarak yürüyüşlere katılması değildi. Dikkati çeken, kâğıtları tümüyle yasalara uygun birçok Hispanik vatandaşın da onlara katılmasıydı.
Korkunun nedeni kültür Bundan sonrası, Afro-Amerikalıların medeni haklar mücadelesine benzer bir mücadele olmayacak; ülkenin en büyük iki azınlığının tarihleri farklı, sorunları farklı. Dahası farklı bir çağdayız. Tek bir Latin liderin, hatta lider grubunun bile ortaya çıkacağını sanmam. Kaydedecekleri ilerleme de düz veya sürekli olmayacaktır, zira Hispanik nüfusun büyük kesimi tam vatandaş olmadığından oy da kullanamıyor. Hispanik nüfusun gençliği göz önüne alınırsa, ülkedeki yabancı düşmanları Meksika sınırına boydan boya duvar da çekse, ki bunun için yine Meksikalı işçiler kullanılır, Hispaniklerin ABD'deki siyasi gücü artmaya yine de devam edecektir. Bazı ekonomistler, çoğunluğu Meksika'dan gelen yasadışı göçün vasıfsız işçi ücretlerini düşürdüğünü, bunun da düşük gelirli, ABD doğumlu Afro-Amerikalılar ve beyazların zararına olduğunu iddia ediyor. Başka ekonomistler bu fikre katılmıyor, zaten böyle bir etki varsa bile çok küçük olduğunu söylüyorlar. İşverenlerin her kapıcıya makul bir ücret ödemesini her koşulda sağlayabilirsiniz, adı ister John olsun ister Juan. Ama göçmen tartışması zaten ekonomiyle değil, kültürle ve korkuyla ilgili. İster ABD'ye yerleşmeyi, ister bir süre çalışıp ülkelerine dönmeyi planlasınlar, Latin göçmenler artık İngilizce öğreniyor, ama İspanyolcayı da unutmuyor. ABD'nin artık fiilen ikinci bir dili var ve bu durum belli ki birçok kişiyi korkutuyor. Harvard Üniversitesi'nden siyasetbilimci Samuel P. Huntington gibi bazı akademisyenler, Hispaniklerin kontrolsüz göçünün beraberinde yabancı kültürel değerler de getirdiği, bir yerde ülkenin Anglosakson kimliğinin tehdit altında olduğu uyarısında bulunuyor. Ama bunu söylemek, Amerika'nın ta en başından, ülkeyi kuran göçmenlerden veya ilk Afrikalı kölelerden beri art arda gelen göç dalgalarıyla şekillenmiş olduğunu görmezden gelmek olur. ABD, dahil etme, uyum sağlama ve değişimin, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir başarıya giden anahtarlar olduğunu kanıtladı. Bu köprüyü neden tam da şimdi yıkalım?
Beyazlar da bir azınlık... Belki de asıl korku daha derinlerde. Belki de Hispanik, Afrikalı ve Asyalı azınlıkların çoğunluğu oluşturduğu bir Amerika görmek için, çok da ileri tarihlere gitmeye gerek yok. Beyazların da başka bir azınlık olarak biz 'ötekiler'e katılacağı bir Amerika, herkesin sandığından daha yakın olabilir. En kalabalık iki eyaletimiz Kaliforniya ve Teksas'ta nüfus dairesinin bildirdiğine göre durum şimdiden böyle, pek yakında diğer büyük eyaletler New York, Arizona ve Florida'nın da bu listeye katılması bekleniyor. Korkmayın millet, bu, dünyanın sonu olmayacak. Bu işle nasıl baş edeceğinizi siyah komşularınız söyler size. (11 Nisan 2006)

13.04.2006
Türkçesi : ismail cem özkan

Hiç yorum yok: