9 Ocak 2008 Çarşamba

Kuş gribi...

Kuş gribi ülkemize henüz gelmedi ama grip aşısı firmalar ellerindeki stokları şimdiden tükettiler. İlaç firmaları ellerindeki ürünleri elbette tüketmek isteyecekler, fakat bu tüketim sağlık için yapılması planlanırken son bir ilaç firması skandalında olduğu gibi ahlakide olmayabiliyor.

Elindeki ürünü global olarak pazarlayan ilaç firmaları, kıtalar arası da aynı ürünü farklı üretebiliyorlar. Avrupa’da pazarlanan ilaç ile Asya’da pazarlanan ilaç arasında fark olabiliyor. İçeriklerinde bazı farklılıklar olması doğal mı bilemiyorum, fakat birçok ilaç firması pazarladıkları ülkelerde aynı ilacın türevlerini pazarlamaktalar.

Grip için üretilen aşılarda eczane camekanlarında yerlerini almaya başladı ve sonbahar aylarında artan gribe karşı koruyucu olarak tavsiye ediliyor. Biliniyor ki grip virüsü her yıl kendisini geliştiriyor ve değiştiriyor. O elde var olan aşılar geçen seneki virüse göre üretilmiş, vücudun direnişini artıran bir aşıdır. Yani düz mantık ile baktığımızda bu seneki virüse karşı değildir, çünkü olmayan virüsün ilacı olmaz!

İlaç firmaları birçok ülkede kendi ürününe talebi artırmak için değişik yöntemler uygulamaktan çekinmemektedir, çünkü sonuçta ürettiği mal bir ürün ve pazarlanması gerekir. Sağlık alanında çok kritiktir, çünkü insanlar sağlığına kavuşmak için ilaç alır, hasta olmak için değil. Birçok hastalığa iyi geldiğini düşündüğümüz bazı ilaçların çok pahalıya satılması, ya da karaborsan alınımı bir ticari yöntem mi? Eskiden ülkemizde her şeyin karaborsası vardı, şimdi hayati önemli şeyler çok pahalıya satılmakta ve sigorta firmaları o ilaçları ödemeye yanaşmamaktadırlar…

Kuş gribi olduğu dönemde grip aşıları bir anda karaborsa olması nasıl açıklanabilir?

Hastalıklara karşı geliştirilen yeni ilaçların hemen eczanelere ulaşmaması nasıl açıklanır? Global olarak dağıtım ağı olan bu ilaç firmaları kendi yeni ürünlerini neden global dağıtmazlar? Gelişmiş ülkelerde camekanlardan kaldırılmış olan ilaçlar, üçüncü dünya ülkelerinin eczanelerinde hala raflarda olmasını ve doktorların hala o ilaçları yazmasını nasıl açıklarız?

Birçok ilacın yan etkileri bilinerek hiç açıklama yapmadan ve üstelik prosedüründe yazılı olmayan etkiler gelişmiş ülkelerinde tartışılırken, üçüncü dünya ülkelerinde o ilaçlar daha çok tüketilir? Geçen çıkan bir haber dikkatimi çekmişti, hiperaktif çocuklara verilen ilaç hakkında, belli bir yaşın altında olan çocuklara verildiğinde yan etkisi kalıcı olabileceği belirtilmekteydi. Şimdi o haberi okuduğumda ne düşüneceğimi bilemedim, çünkü o yaşın altında bir çocuk o ilacı kullanmış olma ihtimali yüksek! Düşünün hepatit b hastalığından bir öğretmen yanlış teşhis yüzünden öldü. Bu cinayetin hesabını Türk Tabipler Birliği mi sordu? Kim sordu bu cinayeti? Hala o doktor görevinde olduğunu düşünüyorum. Bu suç mekanizması içinde sadece doktorları suçlamıyorum elbette, çünkü global çapta rekabet içinde olan ilaç firmalarından bağımsız olarak düşünemiyorum bu çarpıklıkları..

Kuş gribi henüz ülkemize gelmeden grip aşıları tüketilmeye başlandı, bundan birkaç sen öncesinde grip aşısı vurduran insan sayısı ne kadardı?

21 Ekim 2006
ismail cem özkan

Hiç yorum yok: