10 Ocak 2008 Perşembe

Ölüm yüzünü değiştiriyor ama hep soğuktur aslında!

Ölüm yüzünü değiştiriyor ama hep soğuktur aslında!

Her sene başka ölümler kamuoyunu teslim alıyor. Kuş gribi derken, kuşları ve tavukları ortadan kaldırınca yerlerini keneler aldı. Onları kaldırınca ne alacak? Her sene ölüm yüzünü değiştiriyor!

Ölüm beklenmedik anda kapımızı çalarken, kanser artık günlük yaşantımızın vazgeçilmezi olarak durmaktadır. Salgın nerede olursak olalım buluyor bizleri, yaşama çok ince iplikler ile bağlı olduğumuzu düşünüyorum. Havaların ısınması ile birlikte toplu yerlerde her an başlayan kavgalara da tanık olmaya başladım. Bir çıldırma durumu var! Okullar eğitim yuvaları olmaktan çıkıp, birer uyuşturucuya hazırlama merkezleri olma yönünde önemli adımlar atılmakta, bu durum şimdilik geniş kesimleri rahatsız etmemekle birlikte, yakın bir zaman diliminde o okulların mezunu uyuşturucu ve fuhuş batağına batmış bir kuşakla karşılaştığımızda neler yapacağız? Onları mı bir bölgeye hapsedip, orada yaşamalarına izin vereceğiz, yoksa kendimizi mi güveni sitelerin duvarların arkasına atacağız? Uyuşturucu kullanan çocuklar gölgelere uzanmış, dışarıya anlamsız bakışlar ile baktıklarına şahit oluyorum. Hiçbir aile çocuğunu uyuşturucu kullansın diye dünyaya getirmez! Uyuşturucu pazarlasın diye bakan aileler olduğunu biliyorum, polis kayıtlarında sabit yerleri vardır. Yaşı tutuklanmaya uymayan çocuklar hem uyuşturucu, hem de hırsızlıkta alenen kullanılmakta ve kimse bunlara dur diyememektedir! Uyuşturucunun olduğu yerde her türlü ticaret serbesttir!

Mucitler adlı bir yarışma yapılmakta, aklı başında bir kanalda. Mucitlerin eğitim seviyesi dikkatimi çekti, hiç biri dalında okumuş insanlar değil! Mucit olmak için sanırım okumaya gerek yok! Dünya çapında önemli bir işe adım atacak mucitler belki bu yarışmalar sayesinde çıkarılır! Tesadüfi sonucu belki bir şey bulunur, fakat genel anlamda bilgi birikimi ile mucit yapacak insanımız yok! Bilgi birikimleri olanlar ise ay sonunu getirmek ya da almış olduğu herhangi bir değerli şeyin ödemesini yapmak için nasıl devletten daha fazla para kaparım hesabı yapmaktadır, döner sermaye sayesinde! Özel sektörde olanlar ise yurtdışında herhangi bir yerde tekniker olarak çalışmaya devam etmekteler! İçlerinden bir kaçının başarısı ile avunmayı severiz!

Bizde insan beyni her sabah yapılan programlar ile biraz daha öldürülmekte, ekran karşısından kalkmayan büyük çoğunluk haftanın dedikodusunu binlerce kez seyretmekten kendisini alamaz, kapı komşusu acil hastaneye kaldırıldığından dahi haberi yoktur! Komşuluk ilişkileri 30 yıl öncesinde kaldı! Ölüm bazen hastalık ile gelir, bazen toplumsal salgın ile, sonuçta insan yalnız ölür! Deprem ile olacak ölüm korkusu büyük bir ticari kapı aralamış, bazı uyanıklar bu korkuyu dahi paraya döndermiştir. Her korkuyu paraya döndürmeyi başaranlar bu ülkede zengin olmaya adaydır! Ölüm ülkemizde para kazandırıyor!

Hastalıktan korunmak için tedavisi henüz test aşamasında olan ya da hiç faydası olmayan ilaçları pazarlayanlar bu ölüm korkusunu kullanmaktan çekinmemekteler. Sağlık günümüzde ticaret olmuştur. Önemli bir sermeye birikim alanıdır. Kuş gribine karşı ilaçlar yok satmıştır ama biliniyor ki hiçbir ilaç tedavi etkisi yoktur! Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı tedavisi yoktur ama bir umut ile aşılar yapılmaya devam edilmektedir. İlaç depoları boşalmıştır, hangi ilaç stoku varsa, o konuda da yakında bir ölümcül hastalığın çıkmayacağını kimse garanti edemez! Depolar boşalırken, kasalarda dolmaktadır. Yastık altında dahi artık para kalmamıştır, eski yöntemler yerini yeni yöntemler almış durumdadır. Global ekonomi en küçük birimdeki parayı dahi tedavüle sokmakta başarılıdır! Var olan ulusal yer üstü ve yer altı yatırımlar global olarak kullanılır konuma getirilmiş, sahipleri belli ellerde toplanmıştır. Sahibinin dilini konuşan köle ilk kuşakta olmazsa dahi, ikinci kuşaktan sonra sahibinin dilini konuşur, ana dilini unutur. Bir çeşit ölümdür! Dünya kendi zenginliğini yok etmeye devam etmektedir.

Her sene ölümler insanı teslim almaya devam ediyor, yaşamı savunan, dayanışmayı destekleyen anlayışların yerini ölüm korkusu ve yalnızlık almıştır. Yalnız kalan birey korkuyu daha fazla ve özbenliğinde hisseder. Ölüm korkusu olan ise, bir başkasına güvenmez, çünkü ölüm en yakınından geleceğine inanır. Bu sene kene yüzünden kaç kişi ölecek ya da öldü, geçen sene kuş gribinden?

23 Haziran 2007
İSMAİL CEM ÖZKAN

Hiç yorum yok: