10 Ocak 2008 Perşembe

Varoşlarda cinayet!

Varoşlarda cinayet!

Ölüm artık çok ucuz! Şehirler kalabalıklaştıkça daha da ucuzlamaya devam edecek gibi! Büyük metropollerde suçların ve cinayetlerin önü alınamıyor, şehirler suç üreten bir mekanizmaya dönüştü.

Suç mekanizmasına dönen şehirler bu duruma ne zaman gelir? Gelişmiş ülkelerde şehirler neden bu kadar suç üretmiyor da geri kalmış şehirlerin her sokağı suç işlemeye olanak veriyor? Bu konuda sosyologların yapmış olduğu bir çalışma var mı bilmiyorum, fakat benim gördüğüm ve gazetelerden okuduğum, gün geçtikçe ölüm ucuzluyor! Ölümü davet edenlerden biri uyuşturucu, ki uyuşturucu fiyatları gün geçtikçe düşmekte ve ortaokul öğrencisinin aldığı cep harçlığı kadar oldu! İkinci davet cinsel tercihler! Yanlış okumadınız, son günlerde evli veya bekar insanların cinsel tercihleri de ölüme davet çıkarıyor. Bunun ile ilgili en son örnek birkaç gün önce gazete sayfalarına yansıdı. İstanbul’da bir kenar mahallede boş bir arazi içinde ölü bulunun anne ve kızının cinayet olayı. Başları kesik olarak bulunan bu iki insanın ölümü büyük bir dramı da içinde barındırıyordu. Polisin yapmış olduğu çalışmalar sonucunda katile çabuk ulaşıldı ama katil 18 yaşın altında bir çocuktu. Üstelik bu kadını ve kız ile de direkt bir ilişkisi yoktu. Çalıştığı iş yerindeki patronun isteği üzerine cinayeti işlemişti! Patronu ona güvence vermiş ve ömür boyu bakacağı güvencesi vermişti. Çocuk bu güzel teklif karşısında ve işi kaybetmemek için cinayeti gözünü kırpmadan işlemişti. Bir değil, iki insanı kesmişti. Üstelik kendisinden daha güçsüz iki insanı. Çocuk katiller özendiriliyor, çünkü onlar gerektiği kadar ceza almıyorlar. Papaz katilinden sonra gazeteci katili ve en son olarak bu anne ve kızın katili! Töre adı altında zaten cinayet işleyen çocuklar. Bu cinayet işleyen çocukların geleceği ne olmaktadır?

Anne ve kızın ölümü üzerine yapılan araştırmadan çok başka bir dram ortaya serilmeye başladı. Çünkü anne evli bir adam ile ilişki içinde, her iki tarafında çocukları var. Adam bu kadın dışında başka bir kadın ile de ilişki içinde. Yani adam evli ve iki sevgilisi veya daha fazla sevgilisi var. Adamın bir de iş yeri. Bütün bunlar zengin mahallesinde geçmiyor, iteklenmiş insanların oturduğu varoşlarda. Ekranlar aracılığı ile giren popüler insanların sevgili değiştirmeleri gibi bir durumda değil. Çünkü ekranlar aracılığı ile giren ilişkilerde sevgilisini bırakan gidip sevgilisinin en samimi arkadaşı ile ertesi gün çıkmakta ve bu ilişkiler arkadaşları birbirine düşman yapmaktadır. Üstelik bu duygularda ekranlar aracılığı ile evlere girmektedir. Konumuza geri dönelim. Parası olan bir adam birden fazla ilişkiye girmiş ve bu durumdan ölen kadının kocası da şüphelenmekte ama olayın üzerine gitmekten çekinmektedir. Bir kabul ediş durumu var. Kadın ilişkisi hakkında ve adam hakkında dedikodu yapmaktadır mahallesinde ve adam bu dedikoduyu önlemek için yanında çalıştırdığı çocuğa vaatlerde bulunarak cinayeti işletmiştir. Hukuk önünde kim suçludur? Toplum mu? Yoksa çocuk mu, parası olan işadamı mı?

Evli insanlar son dönemde toplumun normal normları dışında ilişkiye geçmiş durumda. Ve bu durum kanıksanmış gibi gözükmekte. Bu satırları düşünürken Adana’dan başka bir cinayet haberi ile irkildim. Ağabey kardeşinin boğazını kesip kanala atmış kafasını. Nedeni ne ersiniz acaba? Adam kesmek bu kadar kolay mı? Dana ve inek kesmek ne kadar kolaysa adam kesmek de o kadar kolay oldu bu ülkede! Cinayetler sıradanlaştı ve ölüm ucuzlamaya devam ediyor! Bu dramın arka yüzüne bir bakalım kısaca. Ağabey neden kardeşinin boğazını kesip kanala attı kafasını, ne oldu da bu kadar hınç doldu kardeşine? Ağabey olan ve katil olanın verdiği ifadelere bakılırsa, kardeşi yengesi hakkında değil, baldızı hakkında ileri geri konuşmuş olması. Namus için kardeşinin boğazını kesmiş! Belki bu cinayette töre diye hafifletici sebep bulunur ve aile parçalanması önlenir! Cinayeti işleyen ekonomik durumu o kadar da iyi değil. Ekranlardan gördüğüm kadarı ile anne ve babanın haykırışı ve duruşunu orta halli ve köy kültürünü üzerinde barındıran bir varoş ailesi. Bu ailenin dramını inceleyen acaba sosyologlar olacak mı? Neden bu kadar ucuzladı ölüm?

İSMAİL CEM ÖZKAN
27 Mart 2007

Hiç yorum yok: