9 Ocak 2008 Çarşamba

Boğa

Boğa

Bir boğa gördüm ekranda, bıçaktan kaçıyordu. Gözlerinde korku ve isyan vardı. Her türlü engeli aşarak kaçıyordu. Bir anda boğayı Spartaküs sandım. Spartaküs Roma imparatorluğu zamanında köle düzene başkadırmış bir köleydi.

Boğaya baktım, Spartaküs dedim, direnişini hayran hayran izledim. Gerçi Spartaküs yalnız değildi, arkadaşları vardı yanında. Uzun bir yolculuk yaptılar bir arada, karşılarında düzenli bir ordu vardı ve o orduya tahminlerinden fazla zarar vermişlerdi. Sonuçta düzenli orduya karşı yenilmişlerdi ama yüzyıllar sürecek olan bir gelenek bırakmışlardı. En olumsuz koşullarda dahi direnebileceğini göstermiş oldular. Köleler üzerinden yaşam kalitesini artıranlara karşı bir korku gibi duruyorlardı. Köleler Avrupa kıtasından çok uzaklarda Amerika kıtasında özgürlüklerine kavuştular. Mücadeleler sürüyor, hiçbir teknolojik ilerleme insandaki bu direniş ruhunu yok etmemişti. Boğalar öyle mi, onlar kişisel direnişlerini gelecek kuşağa taşıyamıyorlar. Onlar hep kişisel başarıları ile kalıyorlar. Direnen boğa, direnerek bıçak altına gitti.

Boğaya baktım, gözlerimde direnenlerin akıl almaz mücadelesi geliyor. Boğaya baktım, direnenlerin inanılmaz direncini gördüm.

Bir gün boğalar birikimlerini yeni kuşaklara aktarmayı başarırsa, bilin ki ben boğalardan yana tavır koyacağım, şimdiden ilan ediyorum bu durumu!

İSMAİL CEM ÖZKAN
1.1.2007

Hiç yorum yok: