10 Ocak 2008 Perşembe

Devlet terörist yetiştirir mi?

Devlet terörist yetiştirir mi?

Emniyet genel müdürlüğünün terörist ettikleri cinayet işlemeye devam ediyorlar. Bu iddia ne yazık ki, bugünkü (Radikal Gazetesi, 11.04.2007, Tolunay Çiçek Bostancı ifadesi) gazetede okuduğum haber üzerine düşündüm. Emniyet kendisine bilgi vermesi kaydıyla birçok kişiyi kolladığı ve kullandığı olayı bilinmektedir. Hatta bu en son işlenen Dink cinayeti ile gün yüzüne daha da çıktı. Orada katil ve emniyetten kişilerin konuşmaları mahkemelere belge olarak sunulduğunu okudum.

Günler geçmiyor ki, siyasi amaçlı ya da başka nedenlerden dolayı ülkemizde cinayet işlenmesin. Ankara gibi bir yerde, kullanılan bu kişiler, bellerinde bombalar, elinde silah içinde şehrin en işlek sokaklarında rahat rahat dolaşmaktadır. Yakalanacağını anladığı anda da çatışmaya girmekten çekinmeyen ve çevresini düşünmeden ateş eden gözleri dönmüş katil ya da katil adayları! Bir güvenlik teşkilatı düşünelim, güvenliği sağlamak ile sorumlu oluyor ama kendisinin kolladığı teröristler sokaklarda kendilerine ait hukuk kurallarını işletiyorlar. Hukuk devleti içinde bu olabilir mi?

Yukarıda sorduğum soru ne yazık ki evet ile sonuçlanmak zorundadır, çünkü hukuk devleti olarak kendisini duyuran birçok ülkede bu uygulama vardır, suçu önceden önleme amacı ile kullanılan bu yöntem amerikan eğitimi almış birçok emniyet birimleri tarafından kullanılmaktadır. Bu durum sadece kendi ülkemiz için geçerli bir durum değildir. Bizim ülkemizde suçu önlemek amacıyla kullanılan bu kişiler suç işledikten sonra yakalanmıyor ya neyse, o da bize özgü bir durum olsa gerek! Dink cinayeti ile ortaya serilen belgelerde görülüyor ki, cinayet daha önceden önlenebilecek iken, kollanan ve korunan bir cinayet işlenmiş durumda gözükmektedir. Eğer belgeler gerçek anlamda araştırılıp karanlıkta bırakılmadan ortaya serilebilirse, devlet kendi teröristini kolladığını ve cinayete göz yumduğu ortaya çıkacaktır! Bu cinayetleri işleyenler eğer yakalanırsa ya hafif bir ceza ile kurtulmakta ya da delil yetersizliğinden (en kötü ihtimal ile zaman aşımından) serbest kalacaktır. Bu ne yazık ki sadece kendi ülkemiz için geçerli değildir, birçok ülkede de aynı uygulama sürmektedir. Sadece 3. dünya ülkeleri olarak da düşünmeyelim, gelişmiş ülkelerde de bu gibi davalar zaman zaman açılmakta ve onlar daha ustaca gerçeklerin üstlerini karartmaktalar. Bu gladyatör örgütü konusunda yapılan global çaplı açılmış davalara bakınca ne gibi sonuçlar ile karşılaşacağımızı düşünmemiz yeterli. Bilinmektedir ki ülkemizde ki adı ‘derin devlet’ ya da ‘kontrgerilla’ isimlendirilmektedir. Cinayetler ortadadır ve failleri yoktur. Ülkemizde genel kural bir kez daha işler, katiller her zaman masumdur, ölenler suçludur!

Katiller gerektiğinde tekrar kullanılmak üzere bir köşede kollanır, lazım olduklarında namlunun ucu ne tarafı göstereceği belirtilir sadece. Peki, bu durum hep kontrol altında olabilir mi? Elbette değil, kontrol dışı davranışlarda olması mümkündür. Devlet her şeyi kontrol ettiğini düşünür ama kontrol edemediği o kadar çok olay vardır ki, kendisini dahi zora düşürebilir konumdadır. Hizbullah davası biraz incelenirse orada işlenen cinayetlere ne zaman göz yumulmuş, ne zaman denetim altına alınma ihtiyacı duyulmuş olduğu hissedilebilinir. Çünkü gerçek belgelerin ne kadarı gün ışığına çıktığına bağlıdır! Gün ortasında adam kaçırmışlar ve kendi işkence hanelerinde sorgulamışlar ve binaların temeline mezar olarak kullanmış olduklarını gazete sayfalarında yer aldığı göz ardı edilmesin. Bütün bunları yaparken devletin hep gözü kapalı olduğunu düşünmek ne kadar doğru olur.

Öğrenci olaylarında da karşımıza çıkmıştır, bazı öğrenciler emniyet için muhbir olarak çalışır, okul öğrenci derneklerinde gelişmeleri bildiren bazı öğrenciler rahat rahat aynı zamanda sınıfı da geçmektedir! İş bulma güvencesi verilerek muhbirlik yaptırılan öğrenciler olduğunu yine gazete sayfalarında okumuştuk. Kendi arkadaşlarını devletin birliği ve bütünlüğü için emniyet güçlerine açıklayan öğrenciler! Bu durumu sadece okul ile sınırlı olduğunu düşünmüyorum, çünkü iş bulan bu öğrenciler aslı görevlerini gelecekte de yapacaklarını düşünmek abartı olmasa gerek! Devlet kendi güvenliği için ve çıkarı için her türden insanı kullanmaktadır. Fakat bu kullanılan insanların ne kadarını gerçek anlamda denetim altında tutabilmektedir? Faili meçhul cinayetler ortadadır, bir de suçu olmadığı halde suçu üzerine almak zorunda kalmış birçok suçluda ortada durmaktadır. Devlet kendi teröristini yetiştirmekte ve kollamaktadır dersek abartı olmaz sanırım!...

İSMAİL CEM ÖZKAN
11.04.2007

Hiç yorum yok: