9 Ocak 2008 Çarşamba

İstanbul’da uyuşturucu satıcıları!

İstanbul’da uyuşturucu satıcıları!

Ekranlara yansıyan operasyon görüntülerine bakıyorum. Operasyonlar gecekondu mahallerinde yoğunlaşmış gibi. Orada çocuklar da uyuşturucu bataklığı içindeler. Çocuklar satıcı, kullanıcı durumdadır. Gecekondu bölgesinde yaşanan bu dram ekranlara yansırken dikkatimi çeken, bu insanların gecekonduda yaşamaları oldu. Öyle lüks bir yaşamları yok. Bu gösteriyor ki, bunlar çok küçük satıcılar ve başka seçenekleri olmayan insanlar. Kamyonlardan düşen kömür parçasını toplayan çöplüklerden ekmeklerini çıkaran insanlar gibi.

Uyuşturucu tacirlerine karşı polisimizin büyük başarısı yanında taşıdıkları gazeteciler aracılığı ile tüm ülkeye gösterilmiş oldu. Bir propaganda görüntüsü olma özelliğini gösteren bu sahneler haber olarak ekrana geliyor. Fakat soruna parmak basılmıyor. Neden bu insanlar bu iş işe ilgilenmek zorunda kalmışlar, neden gecekondularda yaşıyorlar? Sattıkları malların fiyatları tek tek sigara satan bakkalın satışı gibidir. 7,5 YTL’den başlayan fiyatlarla sattıklarını ekranlar aracılığı ile duydum. Bir köy bakkalı sahibinin yaşamı ne kadar lükse, bu insanlarında yaşamı belki onlar kadar lüks olabilir. Uyuşturucu büyük paraların döndüğü ve sınırları ortadan kaldıran bir ilişkinin sonucunda insanlara ulaşan bir maddedir. Yasal olmayan yollardan gelen ve bu gecekondu insanın cebine kadar giren bu uyuşturucu yolları sorgulanmaz. Sorgulanan yaşı çok ufak çocukların bu işin içinde kullanılır olması. Kullanılan sadece bu çocuklar mı?

Ekrana yansıyanlara bakınca sadece çocuklar değil, o görüntüyü bize taşıyan kişiden, program yayıncısına kadar her bir kişi ve kurum kullanılmakta. Görüntülere bakınca sanki bu işi teşvik eden bir program gibi geldi. Karşı gibi durup aslında propaganda yapılıyor gibi. Bu küçük satıcılara karşı yapılan operasyon ile bir süre orada uyuşturucu satışının engellendiği gibi gözükmesine rağmen, satış bir süre sonra devam eder! Sorun olduğu gibi kaldığı operasyonların o yerleşim birimine sık sık yapılan operasyonlardan bellidir. Uyuşturucu toplumu zehirliyor ve büyük satıcılar lüks yaşam içinde yaşamaya da devam ediyor. Tonlarca uyuşturucu bir çırpıda sınırları aşıp geliyor ve bu gecekonduda satış yapan kadının o küçük cebine kadar giriyor. Oradan da onu tüketene ulaşıyor. Tüketici hangi malı nasıl bulacağını biliyor.

Bütün ülkelerin sınırları sıkı sıkı kontrol ediliyor ama bu tonlarca uyuşturucu sınırları aşıp gecekonduda yaşayan küçük satıcıya kadar ulaşıyor! Aynı uyuşturucu Köln şehrinde yaşayan bir satıcının cebine kadar girebiliyor. Nasıl oluyor da sınırları aşabiliyor, sınırlar bu kadar sıkı koruma altında olduğu ortamlarda. Bu kadar sık operasyon yapılan bir alanda denetim alınamıyor. Bütün bu sorunlar ortada durmaktadır. Uyuşturucu kullananlar sadece zengin çocukları değil, gecekonduda yaşan biri de olabiliyor. Kullanımın bu kadar geniş olması ve ticaretin de bu kadar geniş alana yayılması nasıl açıklanabilinir?

Uyuşturucu pazarlanan bir gecekondu mahallesine yapılan operasyona ekranlar aracılığı ile baktım, oradan yansıyan soruları sizin ile paylaştım. Bakalım siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İsmail Cem Özkan
10.1.2007

Hiç yorum yok: