9 Ocak 2008 Çarşamba

Küçük bir odadan…

Küçük bir odadan…

Küçük bir odada, bir yandan müzik dinliyorum, bir yandan müziğin etkisi ile yalnızlığın verdiği güç ile sesli sesli eşlik ediyorum.

Orsan Welles müthiş yorumuna ortak olurken, kendimi bir odanın dışında buldum, rüzgara kapılmış bir yaprak gibi geçmişin rüzgarına kapıldım. Yalnızlık, insanın içinde olmaması gereklidir. Yaşamın içinde kaç defa yalnız kaldık, kaç defa kalabalık içinde, ama dostlar birer birer yaprak dökümü gibi yaşantımızdan geçip gitmiş. Hiç ayrılamam derken, şimdi birer anı olmuşlar.

Yaşantımı çizgi ile yoğurdum, kelimeler ile biçimlendiriyorum, durmuş ve bitmiş bir süreç değil, durmadan yeni unsurları yaşantıma katarken, bir yandan da kaybettiklerim gözümün önünde canlandı.

Gazete haberlerini okuyorum, dünyada yalnız olmadığımı hissetmek için, aslında benim ne ilgimi çeker dünyanın öteki ucunda neler yaşandığını, belki şu an birisi acı ile çığlık atıyor, biri yaşamın ilk çığlığını atıyordur. Hiç birini ama hiç birini küçük odamdan duyamıyorum, fakat yalnız olmadığımı okuduğum gazete sayfalarında görüyorum. İnsanı bir an olsun çölde bir başına bırakmıyor, yeni teknoloji, kuşatılmışız, o kuşatma içinde yaşıyoruz.

Bir haber okudum, genç bir kız kendisini farklı göstererek bir başkası ile sohbet ediyormuş, doğaldır, birbirinin suratını görmediğin sürece istediği role girebilir. Yeni teknoloji yeni karakterlerin sergilendiği alan olmuştur. İnsan biçim değiştirirken yeni rolüne uygun davranış gösterir. Franz Kafka değişiminde bunu bir şekilde uzak görüşlülüğü içinde anlatmıştır. Dışarıda pasif, hiçbir şey yapmayanlar bir anda yeni teknoloji içinde dev olabiliyor, dünyanın en güzeli olarak kendisini ilan edebiliyor! Haberde genç kızımız, İstanbul’da bir belediyenin sağlık işleri müdürü doktor ile bu teknoloji araclığıyla tanışıyor. Sohbet hep bilimsel olacak değil ya önce kafadan başlanıyor, sonra aşağılara doğru iniyor! O güne kadar oynadığı rolden sıkılmış ve kendisini daha özgür ifade edebileceği olanağı kullanmak istemiştir. Hemen kendi rolünden soyunmuş ve başka bir role girerken ekran karşısında da soyunmuş olduğunu haberden okudum. Büyük olasılıkla ekran aracılığı ile bilimsel bir soru sormuştur, soruyu daha iyi anlatabilmek için kameralar aracılığı ile göstermiştir! Ekran karşısında soyunan doktorumuzu karşı taraftaki kızımız bir şekilde kayıt etmiştir.

Ve yaşamın gerçek yüzü bundan sonra ortaya çıkıyor, çünkü kızımızın rüyaları vardır, rüyaların gerçekleşmesi için paraya ihtiyacı vardır. Anadolu’nun en ücra köşesinde bir lise öğrencisidir. Ekranlarda gördüğü yaşamı özlemektedir. Orada sergilenenler ile yaşam arasında, daha doğrusu kendi yaşamı alanında bir bağ kuramamıştır, kafasındaki yaşama uzanmak için paraya ihtiyacı vardır. O parıltılar içinde yaşam para ile olacağını çok iyi bilmektedir. Zengin bir işveren yanında çalışan bir mimara bir gecelik seks için dünyanın parasını hiç gözünü kırpmadan verdiğini ekrandan görmüştür. Mankenler ile bir gecelik için ilişkiye giren iş adamlarını boyalı basından ibret ile izlemektedir. Her insanın bir maddi değeri vardı! O maddi değer ise para belirliyordu.

Bir süre sonra kayıt ettiği görüntülerden güç alarak o hiç yüzünü görmediği doktordan para talep etmiş, başka talep edeceği bir şey yoktu! Bilim kadınından bilim ve bilgi talep edemezdi, çünkü günümüzde geçerliliği pek yoktu, parası olan her şeye ulaşabiliyordu! Önce kendisini kurtarması gerekliydi. İnsanın kendisinin kurtarmasının ve toplum içinde bir değer olabilmesinin tek ölçeği vardı, para! Onun doğumundan önce verilmişti bu karar, ne yapsın verilen karar sonucu yaşamalıydı, seçme hakkı yoktu. Tıpkı insanın doğduğu yeri ve aileyi seçme özgürlüğü olmadığı gibi. Hatta hiçbir insan konuştuğu dili bile seçme özgürlüğü yoktur!

Para talebi karşısında doktorumuz ne yapacağını düşünmüştür, biliyor ki, bir kez verdi mi sonu olmayacak! Bilimin verdiği düşünme yetkisini kullanarak bu işten en kısa yoldan nasıl kurtulacağını hemen buldu! Polise gitti, çünkü rezil olmasını gerektirecek bir durum yoktu, her insan yapıyordu. Polis kısa zamanda yeni teknolojinin imkanları içinde hemen bu kızımızı suç delileri ile birlikte yakalamıştır. Fakat sadece bu bilim kadının görüntüsü yoktur bilgisayarında, başka görüntülerde vardır. Lise öğrencisi kızımızı polis almış sorgulamak için ama yaşı uygun olmadığı için hemen serbest bırakmıştır. Haberde bu görüntülere ne olduğuna dair bir bilgi yoktur. Belki yakında bir video sitesinde bu görüntülere rastlayabiliriz!

Küçük bir odada, bir yandan müzik dinliyorum, bir yandan müziğin etkisi ile yalnızlığın verdiği güç ile sesli sesli eşlik ediyorum.

İSMAİL CEM ÖZKAN
16.12.2006

Hiç yorum yok: