9 Ocak 2008 Çarşamba

Kredi kartı

Kredi kartı

Kredi kartı katlanarak ve geometrik olarak artıyor, Türkiye’de kredi kartı borcu olmayan insan kalmadı!

Para kullanımını ortadan kaldıran bu kartlar nasıl oldu da günlük yaşantımız bu kadar hızlı ve borçlandırarak girdi. Kredi kartı verilirken faizlerin katlanarak geleceğini kredi kartı ile alış veriş yapan bilmiyordu! Her köşe başında elinize tutuşturulan bu kartlar, dünya çapındaki iki tekelin ürünleriydi. Visa ve Master kartlar ülkemizi bir güzel sarmalamış ve global ölçekli bir hortum görevini görüyor. Bu iki kart devlet bankalarını ve bütçelerinin kasalarını farklı bir şekilde hortumluyor ve biz onun çekim hızına kapılmış olarak çılgınca harcama yapıyoruz. Parayı görmeden harcamadığımız için durmadan borçlanıyoruz! Durmadan hızlı bir şekilde borç batağına batarken, bu arda intihar sesleri de gelmeye başladı. Sokakta cinnet geçirenlere günlük olarak birkaç aile katılıyor. İşsiz kalan eş, borçlar yüzünden ailesini dahi gözünü kırpmadan öldürme noktasına geldi.

Karamsarlık aşılıyor bu kartlar. Bu kartın çok kullanıldığı ülkelerde göreceli olarak başlangıçta mutluluk değerleri yüksek çıkıyor (ki bundan birkaç yıl önce ülkemizde mutluluk değerleri yüksek ve Avrupa’nın en mutlu ülkesiydik) şimdi ise Almanya ile birlikte mutluluk oranımız en düşük seviyededir! Çünkü kartlar ile parayı görmeden harcayanlar, ay sonu ödeyemeyeceğini gördüğü meblağı gördüğünde önce panik yaşıyor, ama artık çok geç bir durumda kalmıştır, çünkü o karanlığın girdabına yakalanmıştır.

Kart almanın ve kullanmanın bu kadar yaygın olduğu ülke var mıdır? Elbette vardır, çünkü internet üzeri yapılan her türlü alış verişte bu kartlara ihtiyaç vardır, artık otobüs biletini, uçak biletini, elbiseni, çocuklar için hediyeleri bile bu kartla alır olduk!

Almanya’da kart almak için gittiğimde bana iki olanak sürdüler, biri Master Card ve diğeri Visa Card. Şimdi bu iki olasılıktan hangisini seçmem konusunda düşüncesini satıcı kişi şu şekilde açıkladı. Master Card Avrupa ve Amerika kıtasında daha yaygın olarak kullanılıyor, Visa Card ise Asya kıtasında kullanılmakta. İki kart kendi aralarında centilmenlik anlaşması yaparak paylaşmış dünyayı! Türkiye her iki kıtanın ortasında olduğu için ender olarak bu iki kart birbiri ile rekabet eder konumda! Benim hangi ülkelerde alış veriş yapacağıma bakarak kartı bana önerdi. Bir kart aldın mı bütün dünya üzerinde kullanabiliyorsun, sana verilen bir numara bütün dünya üzerinde geçerli, tıpkı E.Mail adresi gibi. Bir merkeze toplanmış olan sana ait bilgiler bütün dünyada dolaşmaktadır. Kartı hangi ülkeden alırsan al, o kart sahibi olarak Amerika’da bir veri toplama bilgisayarına otomatikman kayıt olmuş oluyorsun!

Ülkemizde ulusal futbol ligimizin adı, milli maçların adlarını bile global çapta iş yapan firmalar ile birlikte anar olduk. Ulusal devrim yaptığına inandığımız ülkemiz, ulusal olmaktan çoktan vazgeçmiş, global ekonominin ayrılmaz bir parçası konuma gelmiştir. Evrensel çapta yapılan hortumların bir ucu da bizim cebimize kadar girmiştir. Sokakta yapılan kap kaç bile artık masum bir eylem olarak gözükmeye başlamıştır. Günlük yaşantımız içinde evrensel olarak kullanılan kelimeler ile konuşmaya alışıyoruz. (dil öğrenme konusunda tembel olduğumuzu düşünenler bugün günlük konuşmaya bakarlarsa ne kadar yetenekli olduğumuzu görürler!) Yabancısı olmadan ve de hemen öğreniyoruz. Kendi dil kurallarımız içinde yabancı kelimeler ile cümleler kurar olduk. Anlamadığımız kelimeler, bizim günlük yaşantımızı belirler oldu. Anlamadan harcama yapıyoruz, anlamadan kelimeler kullanıyoruz. Bir hortumun içindeyiz, sürükleniyoruz. Hortum bizi nerede bırakacağını bilmeden o güçlü kolları içine yol alıyoruz.

Ülkemizin en büyük sorunu ise bu sıralar cumhurbaşkanlığı seçimidir. Her cumhurbaşkanlığı seçimi bizde bir dönemeçtir, çoğu zaman ayağımız kayıp düşeriz! Sağlıklı bir şekilde dönemeçten dönemeyiz. Her dönemeçte yeniden elbiseler biçilir, üstelik her seferinde daha da daralır. Dar elbise içinde nefes almaya çalışır demokrasimiz! Bizde sonuçta seçim oluyor ya, demokrasiden kuşkulanılmaz! Her şey yolundadır, vatanın birliği ve bütünlüğü korunmuştur. Dış gelişlerden pek haberimiz olmaz, ama etkisine de hemen gireriz! Bizler üretmeyiz, tüketiriz!

Kart borçları her kesimden insanı içine alırken, intiharların ve toplumsal intiharında artacağını söylemek belki abartı olmaz diye düşünüyorum, çünkü borç aritmetik olarak artmıyor, geometrik olarak artmaya devam ediyor. Ulusal bankalarda teker teker global bankalara satılmaya devam ediyor!

İSMAİL CEM ÖZKAN
7Aralık 2006

Hiç yorum yok: